Hristo Stambolski 1858'de memleketi Kazanlık'tan okumak için İstanbul'a geldiğinde 15 yaşındaydı ve Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecid (1839-1861) bulunuyordu. Osmanlı Devleti ile müttefikleri İngiltere ve Fransa ile Rusya arasında cereyan Kırım Savaşının son bulmasının üzerinden henüz iki yıl geçmişti. Sultan Abdülaziz (1861-1876) tahta çıktığında Stambolski, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencisiydi. Bu okuldan yine Abdülaziz döneminde mezun olacak ve yine onun döneminde İstanbul'da hekimlik ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiyede öğretmenlik yapacaktı. Stambolski'nin Bulgar milli uyanışına verdiği destek nedeniyle Yemen'e sürülüşü ise 1877 yılına rastlar ve artık Osmanlı tahtında Sultan II. Abdülhamid oturmaktadır. Yani Stambolski'nin yaşamı esas olarak Sultan Abdülaziz döneminin zor yıllarının tanığı olarak İstanbul'da geçmiştir. Abdülaziz döneminde Osmanlı Devleti son derece karışık iç ve dış sorunlarla uğraşıyordu. Mali buhranlar, Karadağ İsyanı, Hersek Vilayetindeki karışıklıklar, Avrupa devletlerinin Balkanlar'daki gerilimlerden yararlanarak ülkenin iç işlerine karışması, Lübnan'da Dürzilerle Maruniler arasında kanlı çatışmalar çıkması, Sırbistan, Romanya ve Girit'te isyanların patlak vermesi, Romanya'da Karol'un prensliğinin tanınması, Sırbistan kalelerinden Osmanlı ordusunun çekilmek zorunda kalması, Rum Ortodoks kilisesinden ayrılmak isteyen Bulgarların 1870'te bağımsız Bulgar kilisesinin kurmalarına izin verilmesi, özerklik ve bağımsızlık yönündeki hareketlerin Hersek'ten Bosna'ya yayılması ve Bulgar İsyanı, devlet yönetiminde süreklilik ve istikrarın bir türlü sağlanamaması, sadrazam ve nazırların görevde kısa süre kalarak birbirlerini izlemeleri, Jön Türklerin giderek Osmanlı yönetiminde ağırlıklarını hissettirmeleri ve nihayet Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve üzerinde hala bir esrar perdesi bulunan “intiharı” hep bu döneme rastlar. Hristo Stambolski ve onun bu kitapta sunduğumuz hatıratı imparatorluğun zor yıllarına tanıklık eden eşsiz bir belge niteliğindedir.
Hristo Stambolski 1858'de memleketi Kazanlık'tan okumak için İstanbul'a geldiğinde 15 yaşındaydı ve Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecid (1839-1861) bulunuyordu. Osmanlı Devleti ile müttefikleri İngiltere ve Fransa ile Rusya arasında cereyan Kırım Savaşının son bulmasının üzerinden henüz iki yıl geçmişti. Sultan Abdülaziz (1861-1876) tahta çıktığında Stambolski, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencisiydi. Bu okuldan yine Abdülaziz döneminde mezun olacak ve yine onun döneminde İstanbul'da hekimlik ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiyede öğretmenlik yapacaktı. Stambolski'nin Bulgar milli uyanışına verdiği destek nedeniyle Yemen'e sürülüşü ise 1877 yılına rastlar ve artık Osmanlı tahtında Sultan II. Abdülhamid oturmaktadır. Yani Stambolski'nin yaşamı esas olarak Sultan Abdülaziz döneminin zor yıllarının tanığı olarak İstanbul'da geçmiştir. Abdülaziz döneminde Osmanlı Devleti son derece karışık iç ve dış sorunlarla uğraşıyordu. Mali buhranlar, Karadağ İsyanı, Hersek Vilayetindeki karışıklıklar, Avrupa devletlerinin Balkanlar'daki gerilimlerden yararlanarak ülkenin iç işlerine karışması, Lübnan'da Dürzilerle Maruniler arasında kanlı çatışmalar çıkması, Sırbistan, Romanya ve Girit'te isyanların patlak vermesi, Romanya'da Karol'un prensliğinin tanınması, Sırbistan kalelerinden Osmanlı ordusunun çekilmek zorunda kalması, Rum Ortodoks kilisesinden ayrılmak isteyen Bulgarların 1870'te bağımsız Bulgar kilisesinin kurmalarına izin verilmesi, özerklik ve bağımsızlık yönündeki hareketlerin Hersek'ten Bosna'ya yayılması ve Bulgar İsyanı, devlet yönetiminde süreklilik ve istikrarın bir türlü sağlanamaması, sadrazam ve nazırların görevde kısa süre kalarak birbirlerini izlemeleri, Jön Türklerin giderek Osmanlı yönetiminde ağırlıklarını hissettirmeleri ve nihayet Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve üzerinde hala bir esrar perdesi bulunan “intiharı” hep bu döneme rastlar. Hristo Stambolski ve onun bu kitapta sunduğumuz hatıratı imparatorluğun zor yıllarına tanıklık eden eşsiz bir belge niteliğindedir.