bir sabah İstanbul'da erkenden çalsam kapını
Haliç simsaların ağzında uzarken Kadıköy'e
deniz yüzünde dalgalanan vapur düdükleriyle
akşam bardak tortularında esrik yalnızlık
güne karşı Emirgan'da demlenirken sevgili bir gülücük
herhangi bir lalezarda soluklanarak gelsem kapına
mumlar yeniden yanar tütünden ziyade
Beykoz'un Boğaz'a salınan sakin konaklarında
siyah lekelerden beyaza yürür mavi
Boğaz bakışımızı bilyeler aynada
dalga dalga aydınlanır dünyanın dört bucağı
genişler yeryüzü bahçeleri Gülhane'de
gemilerden yükselen kalafattan az ötede
sabahçı kahveler esneyen bir kimsesize şefkat dizi
Marmara'nın umutla yıkanan masmavi yüzü
bir sabah İstanbul'da erkenden çalsam kapını
Haliç simsaların ağzında uzarken Kadıköy'e
deniz yüzünde dalgalanan vapur düdükleriyle
akşam bardak tortularında esrik yalnızlık
güne karşı Emirgan'da demlenirken sevgili bir gülücük
herhangi bir lalezarda soluklanarak gelsem kapına
mumlar yeniden yanar tütünden ziyade
Beykoz'un Boğaz'a salınan sakin konaklarında
siyah lekelerden beyaza yürür mavi
Boğaz bakışımızı bilyeler aynada
dalga dalga aydınlanır dünyanın dört bucağı
genişler yeryüzü bahçeleri Gülhane'de
gemilerden yükselen kalafattan az ötede
sabahçı kahveler esneyen bir kimsesize şefkat dizi
Marmara'nın umutla yıkanan masmavi yüzü