Osmanlı toplumunda sosyal dayanışma ve yardımlaşmayla ilgili etkinliklerin neredeyse tamamına yakını vakıf kurumu eliylegerçekleştirilmiştir. Bu faaliyetlerin merkezinde yer alan irili ufaklı on binlerce vakıf din, eğitim, sağlık, ekonomi, bayındırlık, ulaşım ve toplumla ilgilidiğer tüm alanlarda insanların ihtiyaçlarını asırlarca karşılıksız olarak yerine getirmiştir. Toplumsal piramidin en üstünden en altına kadar hemen hemenher katmana mensup bireyler servetleri oranında bu devâsâ sivil organizasyonun gönüllü birer parçası olmuşlardır. Denilebilir ki; geçmişten günümüzekişisel servetin toplumsal faydaya dönüşmesinin en somut ve çarpıcı pratiği vakıf sistemiyle vücut bulmuştur. 1643 yılının Mayıs ayının yirmisindeRumeli kadıaskerinin başkanlığındaki mahkemede onaylanıp yürürlüğe giren vakfiye ile Osmanlı toplumunda hizmet veren on binlerce vakfa bir yenisidaha eklenmiştir. Kurucusuna izafetle Baltacı Mahmud Ağa Vakfı olarak anılan Vakfın merkezi İstanbul; etkinlik sahası ise İstanbul, Eskişehir, Manisave İzmir idi. Baltacı Mahmud Ağa'nın devlet desteği olmaksızın tamamen öz sermayesiyle kurduğu Vakfı, asırlardır toplum yararına hizmetvermektedir. Kendisi gibi oğlu ve torunu da kurdukları birer vakıfla topluma iyilik yapma yarışına katılmışlardır. Bu kitap, kurulduğu tarihten günümüzekadar kesintisiz olarak hizmetlerine devam eden ve sahibinin adını ölümsüzleştiren Baltacı Mahmud Ağa Vakfı'nı arşiv belgeleri ışığında gün yüzün çıkartmaktadır.
Osmanlı toplumunda sosyal dayanışma ve yardımlaşmayla ilgili etkinliklerin neredeyse tamamına yakını vakıf kurumu eliylegerçekleştirilmiştir. Bu faaliyetlerin merkezinde yer alan irili ufaklı on binlerce vakıf din, eğitim, sağlık, ekonomi, bayındırlık, ulaşım ve toplumla ilgilidiğer tüm alanlarda insanların ihtiyaçlarını asırlarca karşılıksız olarak yerine getirmiştir. Toplumsal piramidin en üstünden en altına kadar hemen hemenher katmana mensup bireyler servetleri oranında bu devâsâ sivil organizasyonun gönüllü birer parçası olmuşlardır. Denilebilir ki; geçmişten günümüzekişisel servetin toplumsal faydaya dönüşmesinin en somut ve çarpıcı pratiği vakıf sistemiyle vücut bulmuştur. 1643 yılının Mayıs ayının yirmisindeRumeli kadıaskerinin başkanlığındaki mahkemede onaylanıp yürürlüğe giren vakfiye ile Osmanlı toplumunda hizmet veren on binlerce vakfa bir yenisidaha eklenmiştir. Kurucusuna izafetle Baltacı Mahmud Ağa Vakfı olarak anılan Vakfın merkezi İstanbul; etkinlik sahası ise İstanbul, Eskişehir, Manisave İzmir idi. Baltacı Mahmud Ağa'nın devlet desteği olmaksızın tamamen öz sermayesiyle kurduğu Vakfı, asırlardır toplum yararına hizmetvermektedir. Kendisi gibi oğlu ve torunu da kurdukları birer vakıfla topluma iyilik yapma yarışına katılmışlardır. Bu kitap, kurulduğu tarihten günümüzekadar kesintisiz olarak hizmetlerine devam eden ve sahibinin adını ölümsüzleştiren Baltacı Mahmud Ağa Vakfı'nı arşiv belgeleri ışığında gün yüzün çıkartmaktadır.