Güne bakmaktır şiir, güne bakandır. Günün ışıklarıyla yüzünü gün batımına kadar güneşe dönen ayçiçekleri gibi... Sevgiliye tutkun, sevgiliye sevdalı, sevgiliye bağımlı...
Geceye sokulmak gibi, korunaklı bir bedene ilişmek gibi...
Şiir şımarık bir seldir bende. Sevgiliyi hem çoğaltır hem boğarım kendi debimde. Aslında sevgili sadece bir bahane. Olmasını istediğim dünya, gerçekleştiğini görmeden uyanmak istemediğim hülya içindir. Onca çaba onca telaş, tuvalimdeki renkler ve balçıklar...
Sonra onu kendi deltasından koparmadan yarın yeniden doğacak güneşe, güneşli günlere gebe bırakırım. Kırıldığı yerden sarar sarmalarım.
Her gecenin sabahında akşama değin ve böylece sonsuza değin sürecek o döngü yeniden başlar.Yüz yüze iken diyemediğimdir benim şiirim.Sırlarımdan inşa ettiğim uzak ülkemin kutsanmış kelamı....
Ar etsem de bazen; beni cesur, beni özgür kılan sessiz bir eylem... Sonsuz bir baş kaldırış, soylu bir dik duruş...
Naif, ipekten bir kumaş, yılandan soğuk zehirden bir ok...
Biraz Eski Belki Eksik'in okları değmiş ise size, siz de aşıksınız. Çünkü aşk bir gönül bağı değilse başka hiçbir şey değildir.
Güne bakmaktır şiir, güne bakandır. Günün ışıklarıyla yüzünü gün batımına kadar güneşe dönen ayçiçekleri gibi... Sevgiliye tutkun, sevgiliye sevdalı, sevgiliye bağımlı...
Geceye sokulmak gibi, korunaklı bir bedene ilişmek gibi...
Şiir şımarık bir seldir bende. Sevgiliyi hem çoğaltır hem boğarım kendi debimde. Aslında sevgili sadece bir bahane. Olmasını istediğim dünya, gerçekleştiğini görmeden uyanmak istemediğim hülya içindir. Onca çaba onca telaş, tuvalimdeki renkler ve balçıklar...
Sonra onu kendi deltasından koparmadan yarın yeniden doğacak güneşe, güneşli günlere gebe bırakırım. Kırıldığı yerden sarar sarmalarım.
Her gecenin sabahında akşama değin ve böylece sonsuza değin sürecek o döngü yeniden başlar.Yüz yüze iken diyemediğimdir benim şiirim.Sırlarımdan inşa ettiğim uzak ülkemin kutsanmış kelamı....
Ar etsem de bazen; beni cesur, beni özgür kılan sessiz bir eylem... Sonsuz bir baş kaldırış, soylu bir dik duruş...
Naif, ipekten bir kumaş, yılandan soğuk zehirden bir ok...
Biraz Eski Belki Eksik'in okları değmiş ise size, siz de aşıksınız. Çünkü aşk bir gönül bağı değilse başka hiçbir şey değildir.