Din; bireyin duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını etkileyen, kişilik yapısının şekillenmesinde katkısı olan, giyim kuşamdan yeme içme alışkanlıklarına ve insani ilişkilere kadar geniş bir yelpazede yaşam biçimlerini belirleyen bir fenomendir. Din, insanoğlunun dünyayı ve varoluşu anlamlandırmasında aşkın bir perspektif sunar. Zorluklar karşısında bireyin daha dirençli olmasını sağlayan din, ortaya koyduğu tatminkâr ve ikna edici açıklamalar ile onu ruhsal açıdan güçlendirir, iç huzur kazanmasına ve yaşam memnuniyetini artırmasına yardımcı olur. Ölüme karşı etkili bir terapi işlevini de yerine getiren din; bireyin anlam dünyasını zenginleştirir, hayatı her şeye rağmen yaşanmaya değer gösteren bir bakış açısını ona kazandırır. Din olgusu, değer yönelimleri üzerinde de etkilidir ve dini değerler toplumların yaşantılarını düzenleyici bir role sahiptir. Dolayısıyla dinin söz konusu rolleri anlaşıldıkça, birey ve toplum refahına ilişkin daha bütüncül ve daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak mümkün olacaktır.
İnsanı merkeze alan tüm bilim dallarının esas ve nihai amacı onun iyiliği, refahı, mutluluğu ve huzurudur. Bu konuda özellikle din psikolojisinin imkânları ve sunduğu katkılar oldukça önemlidir. Farklı, ilgi uyandırıcı ve güncel konulara akademik bir bakışla değinen “Birey, Toplum ve Din” adlı bu kitap da böylesi bir amacın ürünüdür. Filojeni ve ontojeni bağlamında din, uyku felci ile ilgili inançlar, tasavvufi yaşantıda farklı bilinç durumları ve mistik deneyimler, manevi danışmanlıkta iç huzur modeli, çocuklarda inanç ve ahlâk gelişimi, umre ibadeti-ruh sağlığı ilişkisi, narsisizm-dindarlık ilişkisi, değer yönelimleri-kişilik ilişkisi, sosyal medya fenomenlerinin tesettür algısına etkisi, israf ve dini normatif niyet ilişkisi, koronavirüs korkusu-dini yönelim kitapta ele alınan konulardan bazılarıdır.
Din; bireyin duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını etkileyen, kişilik yapısının şekillenmesinde katkısı olan, giyim kuşamdan yeme içme alışkanlıklarına ve insani ilişkilere kadar geniş bir yelpazede yaşam biçimlerini belirleyen bir fenomendir. Din, insanoğlunun dünyayı ve varoluşu anlamlandırmasında aşkın bir perspektif sunar. Zorluklar karşısında bireyin daha dirençli olmasını sağlayan din, ortaya koyduğu tatminkâr ve ikna edici açıklamalar ile onu ruhsal açıdan güçlendirir, iç huzur kazanmasına ve yaşam memnuniyetini artırmasına yardımcı olur. Ölüme karşı etkili bir terapi işlevini de yerine getiren din; bireyin anlam dünyasını zenginleştirir, hayatı her şeye rağmen yaşanmaya değer gösteren bir bakış açısını ona kazandırır. Din olgusu, değer yönelimleri üzerinde de etkilidir ve dini değerler toplumların yaşantılarını düzenleyici bir role sahiptir. Dolayısıyla dinin söz konusu rolleri anlaşıldıkça, birey ve toplum refahına ilişkin daha bütüncül ve daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak mümkün olacaktır.
İnsanı merkeze alan tüm bilim dallarının esas ve nihai amacı onun iyiliği, refahı, mutluluğu ve huzurudur. Bu konuda özellikle din psikolojisinin imkânları ve sunduğu katkılar oldukça önemlidir. Farklı, ilgi uyandırıcı ve güncel konulara akademik bir bakışla değinen “Birey, Toplum ve Din” adlı bu kitap da böylesi bir amacın ürünüdür. Filojeni ve ontojeni bağlamında din, uyku felci ile ilgili inançlar, tasavvufi yaşantıda farklı bilinç durumları ve mistik deneyimler, manevi danışmanlıkta iç huzur modeli, çocuklarda inanç ve ahlâk gelişimi, umre ibadeti-ruh sağlığı ilişkisi, narsisizm-dindarlık ilişkisi, değer yönelimleri-kişilik ilişkisi, sosyal medya fenomenlerinin tesettür algısına etkisi, israf ve dini normatif niyet ilişkisi, koronavirüs korkusu-dini yönelim kitapta ele alınan konulardan bazılarıdır.