Osmanlıların “Harb-i Umumi”, Avrupalıların “Büyük Savaş” veya “Dünya Savaşı” adını verdikleri Birinci Dünya Savaşı; 28 Haziran 1914'te Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük François Ferdinand'ın, Saraybosna'da bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile fiilen başlamıştır. 15 milyon askerin ve 8,5 milyon sivilin hayatını kaybettiği; tarihin ilk küresel çaplı mücadelesi olan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti'ni de oldukça zor durumda bırakmıştır. Zira Balkan Savaşları'nın yorgunluğu ve yoksulluğu ile Birinci Dünya Savaşı'na dâhil olan Osmanlı Devleti; savaşın sürdüğü yıllarda sadece askeri değil, toplumsal anlamda da bir yaşam savaşı vermiştir. Bir oldubitti ile kendini Birinci Dünya Savaşı'nın önemli aktörlerinden biri olarak harbin içinde bulan Osmanlı Devleti, dört yıldan uzun süren bu savaşta; siyasi, askeri, iktisadi ve içtimai birçok alanda mücadele vermiştir. Cephe ile cephe gerisinin belirsizleştiği Birinci Dünya Savaşı'nda, Türkiye'de yaşayan sivil halk savaştan azami derecede etkilenmiştir. Öyle ki savaşın devam ettiği 1914-1918 yıllarında Türkiye'de, cephe gerisinde yaşayan halkın sosyal ve ekonomik olarak birçok zorlukla karşılaştığı anlaşılmaktadır.
“Birinci Dünya Savaşı Sürecinde Türkiye'de Yaşanan Sosyal ve Ekonomik Meseleler”, isimli bu kitapta Birinci Dünya Savaşı yıllarında dönemin önemli gazetelerinden olan İkdam, Sabah, Tasvir-i Efkâr, Tercümân-ı Hakikat, Tanin Gazeteleri ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi ışığında söz konusu dönemde Türkiye'de cephe gerisinde kalan sivil halkın sorunları irdelenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgulardan savaşın devam ettiği yıllarda Türkiye'de sosyal alanda; nüfusun azaldığı, salgın hastalıkların ve mevcut darüleytam sayısının arttığı, eğitimde aksamaların yaşandığı, iş gücü açığı dolayısıyla kadınların artık birçok alanda çalışmak zorunda kaldığı ve memurların kendi işleri dışında başka işlerle de meşgul oldukları tespit edilmiştir. Ekonomik alanda ise yaşanan sorunların başında erkeklerin büyük bir kısmının silah altına alınmasından dolayı ziraatta ciddi bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Söz konusu bu düşüş ise iaşe noksanlığına zemin hazırlamış, bu da Türkiye halkının açlık ve sefalet içinde yaşamasına neden olmuştur. Bununla birlikte savaş ortamını fırsat bilen bazı kişilerin ihtikârlık yapmaları, fiyatların aşırı yükselmesine yol açmıştır. Bu yükselişe sebep olan muhtekirler ise Anadolu toplumunun yeni bir katmanı olan harp zenginlerini meydana getirmiştir. Bunların yanı sıra savaşın devam ettiği yıllarda Türkiye topraklarında ufaklık paranın oldukça azaldığı, bu noksanlığın da halk arasında gündelik alışverişlerde bile çeşitli sorunlara neden olduğu tespit edilmiştir.
Osmanlıların “Harb-i Umumi”, Avrupalıların “Büyük Savaş” veya “Dünya Savaşı” adını verdikleri Birinci Dünya Savaşı; 28 Haziran 1914'te Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük François Ferdinand'ın, Saraybosna'da bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile fiilen başlamıştır. 15 milyon askerin ve 8,5 milyon sivilin hayatını kaybettiği; tarihin ilk küresel çaplı mücadelesi olan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti'ni de oldukça zor durumda bırakmıştır. Zira Balkan Savaşları'nın yorgunluğu ve yoksulluğu ile Birinci Dünya Savaşı'na dâhil olan Osmanlı Devleti; savaşın sürdüğü yıllarda sadece askeri değil, toplumsal anlamda da bir yaşam savaşı vermiştir. Bir oldubitti ile kendini Birinci Dünya Savaşı'nın önemli aktörlerinden biri olarak harbin içinde bulan Osmanlı Devleti, dört yıldan uzun süren bu savaşta; siyasi, askeri, iktisadi ve içtimai birçok alanda mücadele vermiştir. Cephe ile cephe gerisinin belirsizleştiği Birinci Dünya Savaşı'nda, Türkiye'de yaşayan sivil halk savaştan azami derecede etkilenmiştir. Öyle ki savaşın devam ettiği 1914-1918 yıllarında Türkiye'de, cephe gerisinde yaşayan halkın sosyal ve ekonomik olarak birçok zorlukla karşılaştığı anlaşılmaktadır.
“Birinci Dünya Savaşı Sürecinde Türkiye'de Yaşanan Sosyal ve Ekonomik Meseleler”, isimli bu kitapta Birinci Dünya Savaşı yıllarında dönemin önemli gazetelerinden olan İkdam, Sabah, Tasvir-i Efkâr, Tercümân-ı Hakikat, Tanin Gazeteleri ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi ışığında söz konusu dönemde Türkiye'de cephe gerisinde kalan sivil halkın sorunları irdelenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgulardan savaşın devam ettiği yıllarda Türkiye'de sosyal alanda; nüfusun azaldığı, salgın hastalıkların ve mevcut darüleytam sayısının arttığı, eğitimde aksamaların yaşandığı, iş gücü açığı dolayısıyla kadınların artık birçok alanda çalışmak zorunda kaldığı ve memurların kendi işleri dışında başka işlerle de meşgul oldukları tespit edilmiştir. Ekonomik alanda ise yaşanan sorunların başında erkeklerin büyük bir kısmının silah altına alınmasından dolayı ziraatta ciddi bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Söz konusu bu düşüş ise iaşe noksanlığına zemin hazırlamış, bu da Türkiye halkının açlık ve sefalet içinde yaşamasına neden olmuştur. Bununla birlikte savaş ortamını fırsat bilen bazı kişilerin ihtikârlık yapmaları, fiyatların aşırı yükselmesine yol açmıştır. Bu yükselişe sebep olan muhtekirler ise Anadolu toplumunun yeni bir katmanı olan harp zenginlerini meydana getirmiştir. Bunların yanı sıra savaşın devam ettiği yıllarda Türkiye topraklarında ufaklık paranın oldukça azaldığı, bu noksanlığın da halk arasında gündelik alışverişlerde bile çeşitli sorunlara neden olduğu tespit edilmiştir.