Muş beyleri, diğer yurtluk-ocaklık sahibi güçlü bey ailelerinin aksine 16. yüzyılda değil, 18. yüzyılın ortalarından itibaren yönetici bir aile olarak ortaya çıkmışlardı. Bu ailenin kurucusu Kasım Ağaoğlu Alaaddin Bey idi. Bu nedenle onun soyundan gelenleri tanımlamak için Alaaddin Paşazade veya Alaadin Ocağı'na mensup tabirleri de kullanılmıştı. Belgelerde gözü kara ve cesur savaşçılar olarak tanımlanan Muş beylerinin; Osmanlı Hükümeti ve eyalet valileriyle ilişkileri, çevrelerinde bulunan diğer beylerle mücadeleleri, Osmanlı-Rus ve Osmanlı-İran savaşlarındaki etkinlikleri onları 18 ve 19. yüzyıllarda doğu vilayetlerinin en önemli ailelerinden biri haline getirmişti. Muş beyleri, sadece savaşçı kimlikleriyle ön plana çıkmamışlar, yaptırdıkları cami, medrese, hamam, köprü gibi kalıcı eserlerle Muş'un imarına katkıda bulunmuşlardı.
Muş beyleri, diğer yurtluk-ocaklık sahibi güçlü bey ailelerinin aksine 16. yüzyılda değil, 18. yüzyılın ortalarından itibaren yönetici bir aile olarak ortaya çıkmışlardı. Bu ailenin kurucusu Kasım Ağaoğlu Alaaddin Bey idi. Bu nedenle onun soyundan gelenleri tanımlamak için Alaaddin Paşazade veya Alaadin Ocağı'na mensup tabirleri de kullanılmıştı. Belgelerde gözü kara ve cesur savaşçılar olarak tanımlanan Muş beylerinin; Osmanlı Hükümeti ve eyalet valileriyle ilişkileri, çevrelerinde bulunan diğer beylerle mücadeleleri, Osmanlı-Rus ve Osmanlı-İran savaşlarındaki etkinlikleri onları 18 ve 19. yüzyıllarda doğu vilayetlerinin en önemli ailelerinden biri haline getirmişti. Muş beyleri, sadece savaşçı kimlikleriyle ön plana çıkmamışlar, yaptırdıkları cami, medrese, hamam, köprü gibi kalıcı eserlerle Muş'un imarına katkıda bulunmuşlardı.