2019 yazında Berlin'de “Berlin Devlet Kütüphanesinde Bulunan Kayıtsız Türkçe Yazmaların Tespiti” projesi kapsamındaŞükrî Dîvânı'nın ortaya çıkarılmasıylakayıp eserler zincirinden bir halka daha eksilmiştir. Şükrî-i Bidlisî olarak ünlenen şairin dîvânı, Dulkadiroğulları'nın son yöneticisi Şehsüvaroğlu Ali Bey'in mahdumu Üveys Bey'in isteği üzerine, 16. asrın ilk çeyreğinde hazırlanan mecmuada yer almaktadır.
Daha önceSelîm-nâmeadlı manzum tarihi dolayısıyla tarih araştırmacılarının ve eserinde kullandığı dil ve üslûp açısından dil araştırmacılarının ilgisini çeken Bitlisli Şükrî, Anadolu topraklarında Nevâyî üslûbunu canlı tutmaya çalışan şairlerdendir. Bu gayreti ve tercihi,Selîm-nâme'de ortadadır. Dîvânında da şairin aynı üslûbu tercih ettiği görülmektedir.
Bu çalışmanın odak noktasını dîvân metni teşkil etmektedir. Çalışmada ayrıca bir giriş bölümüne yer verilmiş, burada Şükrî'nin hayatı, eserleri, dîvânın öne çıkan hususiyetleri ele alınmış; çalışmaya konu dîvânın bulunduğu mecmua hakkında malûmat verilmiştir.
Anadolu'da Nevâyî tesiri konusunda yürütülen çalışmalara katkı sağlaması umulan bu eserin ayrıca payitahttan uzakta fakat Osmanlı idaresiyle irtibatlı olan çevrelerde gelişen edebî muhit konusundaki çalışmalar için de faydalı olacağı düşünülmektedir.
2019 yazında Berlin'de “Berlin Devlet Kütüphanesinde Bulunan Kayıtsız Türkçe Yazmaların Tespiti” projesi kapsamındaŞükrî Dîvânı'nın ortaya çıkarılmasıylakayıp eserler zincirinden bir halka daha eksilmiştir. Şükrî-i Bidlisî olarak ünlenen şairin dîvânı, Dulkadiroğulları'nın son yöneticisi Şehsüvaroğlu Ali Bey'in mahdumu Üveys Bey'in isteği üzerine, 16. asrın ilk çeyreğinde hazırlanan mecmuada yer almaktadır.
Daha önceSelîm-nâmeadlı manzum tarihi dolayısıyla tarih araştırmacılarının ve eserinde kullandığı dil ve üslûp açısından dil araştırmacılarının ilgisini çeken Bitlisli Şükrî, Anadolu topraklarında Nevâyî üslûbunu canlı tutmaya çalışan şairlerdendir. Bu gayreti ve tercihi,Selîm-nâme'de ortadadır. Dîvânında da şairin aynı üslûbu tercih ettiği görülmektedir.
Bu çalışmanın odak noktasını dîvân metni teşkil etmektedir. Çalışmada ayrıca bir giriş bölümüne yer verilmiş, burada Şükrî'nin hayatı, eserleri, dîvânın öne çıkan hususiyetleri ele alınmış; çalışmaya konu dîvânın bulunduğu mecmua hakkında malûmat verilmiştir.
Anadolu'da Nevâyî tesiri konusunda yürütülen çalışmalara katkı sağlaması umulan bu eserin ayrıca payitahttan uzakta fakat Osmanlı idaresiyle irtibatlı olan çevrelerde gelişen edebî muhit konusundaki çalışmalar için de faydalı olacağı düşünülmektedir.