“Ergun Küzenk, aktardığı yaşanmış hikâyelerle hepimize farklı ve değerli duygular yaşatıyor. Güldürüyor, ağlatıyor dahası kızdığına kızıyor, acıdığına acıyor, sevdiğini seviyor,, bağrına bastığını biz de bağrımıza basıyoruz. Müthiş bir duygu bu. Kokular, sesler, seslenişler, serzenişler, hüzünler, sevinçler. Bir kitap içinde muhteşem bir buket olup bize sunulmaya hazırlanıyor. Başucumda yerini alacak.”
- Gülnaz Akşam
“Hikâye anlatıcısı, yoldan edindiği tecrübeleri evden aldıklarıyla birleştirip yeniden üretendir... Ergun Küzenk'in hikâyeleri de Bitlis'ten Ankara'ya, hatta daha da Batı'ya uzanan bir yolculuğun içinden, kimi zaman ele avuca sığmaz bir çocuğun ya da bıyığı henüz terlemiş aceleci bir delikanlının kimi zaman da yılların yorduğu bir ihtiyarın diliyle dökülüverirler sosyal medyaya... Hikâye anlatıcılığının, gaz lambalarının aydınlattığı sobalı evlere kilitlenip kaldırılamayacağının en güzel örneğidir onun paylaşımları. Hatıraları, deneyimleri doğal tarihin izlerini taşırlar, bir cümle bazen bu ülkenin koskoca bir yara izine denk düşer. Hayat karşısında naifliğini yitirmemiş bir dilin hikâyelerini anlatırken de sormayı ihmal etmez: "Beni Duyuyor Musun?"
- Vildan Güleç Tüfekçioğlu
“Ergun Küzenk, aktardığı yaşanmış hikâyelerle hepimize farklı ve değerli duygular yaşatıyor. Güldürüyor, ağlatıyor dahası kızdığına kızıyor, acıdığına acıyor, sevdiğini seviyor,, bağrına bastığını biz de bağrımıza basıyoruz. Müthiş bir duygu bu. Kokular, sesler, seslenişler, serzenişler, hüzünler, sevinçler. Bir kitap içinde muhteşem bir buket olup bize sunulmaya hazırlanıyor. Başucumda yerini alacak.”
- Gülnaz Akşam
“Hikâye anlatıcısı, yoldan edindiği tecrübeleri evden aldıklarıyla birleştirip yeniden üretendir... Ergun Küzenk'in hikâyeleri de Bitlis'ten Ankara'ya, hatta daha da Batı'ya uzanan bir yolculuğun içinden, kimi zaman ele avuca sığmaz bir çocuğun ya da bıyığı henüz terlemiş aceleci bir delikanlının kimi zaman da yılların yorduğu bir ihtiyarın diliyle dökülüverirler sosyal medyaya... Hikâye anlatıcılığının, gaz lambalarının aydınlattığı sobalı evlere kilitlenip kaldırılamayacağının en güzel örneğidir onun paylaşımları. Hatıraları, deneyimleri doğal tarihin izlerini taşırlar, bir cümle bazen bu ülkenin koskoca bir yara izine denk düşer. Hayat karşısında naifliğini yitirmemiş bir dilin hikâyelerini anlatırken de sormayı ihmal etmez: "Beni Duyuyor Musun?"
- Vildan Güleç Tüfekçioğlu