Derler ki, “insanın vatanı, doğduğu yer değil, doyduğu yerdir.” Sizler, bu söze pek de kulak verip aldanmayın. Zira insanın vatanı, doğduğu yerdir. Geçici ya da kalıcı şartlar gereği doyduğumuz yerleri aslî vatan olarak kabul edemeyiz. Öyle olsaydı, “gurbette vatan kurmak” ile övünen Rizeliden bahsede-mez olurduk.
Rize hakkında yazı yazmak, her şeyden önce oldukça zevkli bir iş olarak görünmelidir. Çünkü Rize hakkında yazı yazmak, esasından kendinden bahsetmek demektir. Biz de bu eser boyunca yıllar içinde “Rize Yazıları” başlığı altında kaleme almış olduğumuz değişik ton ve içeriklerdeki yazılarımızı yeniden gözden geçirmek suretiyle bir araya getirmek istedik. Bu iş,her şeyden evvel kendimize, peşi sıra da doğduğumuz, yaşadığımız ve ölmek isteyeceğimiz şehir olan Rize'mize olan borcumuzdur. Dilerim ki elimizden gelen bu iş sayesinde şehrimize olan borcumuzu ödeme imkânı bulabileyim.
Derler ki, “insanın vatanı, doğduğu yer değil, doyduğu yerdir.” Sizler, bu söze pek de kulak verip aldanmayın. Zira insanın vatanı, doğduğu yerdir. Geçici ya da kalıcı şartlar gereği doyduğumuz yerleri aslî vatan olarak kabul edemeyiz. Öyle olsaydı, “gurbette vatan kurmak” ile övünen Rizeliden bahsede-mez olurduk.
Rize hakkında yazı yazmak, her şeyden önce oldukça zevkli bir iş olarak görünmelidir. Çünkü Rize hakkında yazı yazmak, esasından kendinden bahsetmek demektir. Biz de bu eser boyunca yıllar içinde “Rize Yazıları” başlığı altında kaleme almış olduğumuz değişik ton ve içeriklerdeki yazılarımızı yeniden gözden geçirmek suretiyle bir araya getirmek istedik. Bu iş,her şeyden evvel kendimize, peşi sıra da doğduğumuz, yaşadığımız ve ölmek isteyeceğimiz şehir olan Rize'mize olan borcumuzdur. Dilerim ki elimizden gelen bu iş sayesinde şehrimize olan borcumuzu ödeme imkânı bulabileyim.