Bizi Aşktan Koru yürekli bir kitaptır, çünkü yazar uygulamaya koyduğu, gerçekleştirdiği düşüncelerini ve deneyimlerinin sonuçlarını açıklamak cesaretini göstermektedir. Suzanne Brogger aşktan, özel hayattan, erotik fantezilerden ya da cinsel rollerden söz ederken her şeyi kişisel deneyimleriyle örneklendiriyor. Örneğin ırz düşmanlığını ele alan bölümde, Sovyet polisiyle başından geçenleri anlatıyor; "kurumlaştırılmış yamyamlık" olarak tanımladığı monogamiye de Batı'nın aşk kavramına da karşı çıkıyor. 1980'lerde Türkiye'yi sarsan Bizi Aşktan Koru yeniden okurla buluşuyor. "Sayın Baylar, Adım sizin için herhangi bir anlam taşıyorsa ve kitabın kapağında bir-iki cümlemi kullanmak isterseniz, büyük bir içtenlikle ve gönüllü olarak şunları diyebilirim: ‘Rabelais'den bu yana, ne bir erkeğin ne de bir kadının Danimarkalı bir yazarın kaleminden çıkan bu kitap kadar atak ve yürekli bir şey yazdığını görmedim.' Bravo! Amin! -Henry Miller-
Bizi Aşktan Koru yürekli bir kitaptır, çünkü yazar uygulamaya koyduğu, gerçekleştirdiği düşüncelerini ve deneyimlerinin sonuçlarını açıklamak cesaretini göstermektedir. Suzanne Brogger aşktan, özel hayattan, erotik fantezilerden ya da cinsel rollerden söz ederken her şeyi kişisel deneyimleriyle örneklendiriyor. Örneğin ırz düşmanlığını ele alan bölümde, Sovyet polisiyle başından geçenleri anlatıyor; "kurumlaştırılmış yamyamlık" olarak tanımladığı monogamiye de Batı'nın aşk kavramına da karşı çıkıyor. 1980'lerde Türkiye'yi sarsan Bizi Aşktan Koru yeniden okurla buluşuyor. "Sayın Baylar, Adım sizin için herhangi bir anlam taşıyorsa ve kitabın kapağında bir-iki cümlemi kullanmak isterseniz, büyük bir içtenlikle ve gönüllü olarak şunları diyebilirim: ‘Rabelais'den bu yana, ne bir erkeğin ne de bir kadının Danimarkalı bir yazarın kaleminden çıkan bu kitap kadar atak ve yürekli bir şey yazdığını görmedim.' Bravo! Amin! -Henry Miller-