Bosna'dan Afganistan'a Cihadın Mahrem Hikayesi

Stok Kodu:
9789756307182
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
300
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9,26
7,41
9789756307182
633308
Bosna'dan Afganistan'a Cihadın Mahrem Hikayesi
Bosna'dan Afganistan'a Cihadın Mahrem Hikayesi
7.41

Yaşadığımız dönemi yazacak olan tarihçilere bir not düşmek kaygısıyla yazdığımı gizleyecek değilim...
Bu kitapta, bundan yıllar önce çıkılmış yolculukların ve yolcuların hikayesini okuyacaksınız. Bireysel ve kolektif pek çok maraza tanık olacağınız bu okuma, cihadın duygusal kararlarla ve tavırlarla sürdürülemeyecek bir ibadet ve faaliyet olduğunun açık delilidir. Sorunlarımızın büyüklüğü, sorumluluklarımızın büyüklüğünün de göstergesidir.

Anlattığım hadiselerin mihverinde, yaşadığımız her bir sorunda kendini belli eden deruni zaaflarımızı teşhis ve tahlil endişesi vardır. Bu endişe, kimi zaman kullandığım haritanın ölçeğini azami ölçüde büyütmeme sebep olmuştur. Türkler, Boşnaklar, İranlılar, Pakiler, Afganlar ve Araplar bu endişe bölgelerinde meskûn oldukları için harita kapsamına alınmışlardır.

Bu hadiseleri anlatarak düşmanların eline koz vermiş olabileceğim endişesine gelince: Şu ilkeye riayet etmeye çalıştım: Düşmanın bildiğini dosttan saklama. Düşmanın bildiğini -ki vallahi dostlardan çok daha iyi biliyorlar- dostlardan saklamanın ne manası vardır?

Yaşadığımız dönemi yazacak olan tarihçilere bir not düşmek kaygısıyla yazdığımı gizleyecek değilim...
Bu kitapta, bundan yıllar önce çıkılmış yolculukların ve yolcuların hikayesini okuyacaksınız. Bireysel ve kolektif pek çok maraza tanık olacağınız bu okuma, cihadın duygusal kararlarla ve tavırlarla sürdürülemeyecek bir ibadet ve faaliyet olduğunun açık delilidir. Sorunlarımızın büyüklüğü, sorumluluklarımızın büyüklüğünün de göstergesidir.

Anlattığım hadiselerin mihverinde, yaşadığımız her bir sorunda kendini belli eden deruni zaaflarımızı teşhis ve tahlil endişesi vardır. Bu endişe, kimi zaman kullandığım haritanın ölçeğini azami ölçüde büyütmeme sebep olmuştur. Türkler, Boşnaklar, İranlılar, Pakiler, Afganlar ve Araplar bu endişe bölgelerinde meskûn oldukları için harita kapsamına alınmışlardır.

Bu hadiseleri anlatarak düşmanların eline koz vermiş olabileceğim endişesine gelince: Şu ilkeye riayet etmeye çalıştım: Düşmanın bildiğini dosttan saklama. Düşmanın bildiğini -ki vallahi dostlardan çok daha iyi biliyorlar- dostlardan saklamanın ne manası vardır?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat