Resûl-i Ekrem Efendimiz (S.a.v) Medine'ye hicret ederken, yol üzerinde bulunan Ranuna vadisinde kıldırdığı Cuma namazında insanlara şöyle seslendi:
Ey insanlar! Ölmeden önce kendiniz için ahiret azığı hazırlayın.
Allah'a yemin olsun ki her biriniz öleceğinizi ve sürünüzü çobansız bırakacağınızı elbette biliyorsunuz. Sonrada Rabb'i ona, aralarında ne bir tercüman ne de perdedar olmaksızın şöyle diyecek: benim elçim sana gelip hakikati tebliğ etmedi mi? Ben sana mal mülk verdim, ihsanda bulundum; peki, sen kendin için önceden bir şey hazırladın mı?
Resûl-i Ekrem Efendimiz (S.a.v) Medine'ye hicret ederken, yol üzerinde bulunan Ranuna vadisinde kıldırdığı Cuma namazında insanlara şöyle seslendi:
Ey insanlar! Ölmeden önce kendiniz için ahiret azığı hazırlayın.
Allah'a yemin olsun ki her biriniz öleceğinizi ve sürünüzü çobansız bırakacağınızı elbette biliyorsunuz. Sonrada Rabb'i ona, aralarında ne bir tercüman ne de perdedar olmaksızın şöyle diyecek: benim elçim sana gelip hakikati tebliğ etmedi mi? Ben sana mal mülk verdim, ihsanda bulundum; peki, sen kendin için önceden bir şey hazırladın mı?