Böyük Kavak

Stok Kodu:
9786257200189
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
141
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%15 indirimli
22,00
22,00
9786257200189
708099
Böyük Kavak
Böyük Kavak
22.00

İş aramaktan yorulmuş öğlen sıcağında ayağındaki çizmeler ve sırtındaki ceket bunaltmış.

Yorgunluk ve açlıktan bitkin bir vaziyette asfaltın kenarındaki bir banka çöktü.

İki elinin arasında aldığı başını yere eğmiş yüzünden akan terlere karşına göz yaşlarının damla damla toprağa aktığını buğulu gözlerle seyre dalmıştı.

Açtıktan takati kesilmiş Çaresizliğin ki düşünüyordu. Göz ayak ucunda. Haki bir pantolondan düşen bir düğmeyi andıran bir şeye takıldı şöyle ayağının ucu ile ittiği zaman onun oraya düşmüş ve zamanla oksitlenmiş yarısı gözüken sarı bir on kuruş olduğunu anladı hemen yerden alıp kuruyan dudaklarından ne kadar tükürük çıktığıysa onunla ıslatıp taşa sürterek parlatıp karşı büfeye verdi ve bir simit alıp yedi vücuduna can gelmişti başını göğe kaldırıp ey Allahım sen sana inanmayanlara bile rızık verirken.

Bir yetimi Alemlere rahmet olarak gönderilirken benim gibi bir yetimi rızıksız bırakmazsın diye şükrederek oradan ayrıldı.

Evet bahçe kapısını açtım gir beğendiğini al
Beğenmediğin bana kalsın
Unutma gülleri de al
Dikenleri bana kalsın
İşte gönül bahçem
Böyük Kavak.

İş aramaktan yorulmuş öğlen sıcağında ayağındaki çizmeler ve sırtındaki ceket bunaltmış.

Yorgunluk ve açlıktan bitkin bir vaziyette asfaltın kenarındaki bir banka çöktü.

İki elinin arasında aldığı başını yere eğmiş yüzünden akan terlere karşına göz yaşlarının damla damla toprağa aktığını buğulu gözlerle seyre dalmıştı.

Açtıktan takati kesilmiş Çaresizliğin ki düşünüyordu. Göz ayak ucunda. Haki bir pantolondan düşen bir düğmeyi andıran bir şeye takıldı şöyle ayağının ucu ile ittiği zaman onun oraya düşmüş ve zamanla oksitlenmiş yarısı gözüken sarı bir on kuruş olduğunu anladı hemen yerden alıp kuruyan dudaklarından ne kadar tükürük çıktığıysa onunla ıslatıp taşa sürterek parlatıp karşı büfeye verdi ve bir simit alıp yedi vücuduna can gelmişti başını göğe kaldırıp ey Allahım sen sana inanmayanlara bile rızık verirken.

Bir yetimi Alemlere rahmet olarak gönderilirken benim gibi bir yetimi rızıksız bırakmazsın diye şükrederek oradan ayrıldı.

Evet bahçe kapısını açtım gir beğendiğini al
Beğenmediğin bana kalsın
Unutma gülleri de al
Dikenleri bana kalsın
İşte gönül bahçem
Böyük Kavak.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat