“Müttefekun Aleyh”; Sözlük bakımından “üzerine birleşilmiş olan şey” manâsında bir tabirdir. Buhari ile Müslim'in her ikisinin ittifakla sahih kabul ederek kitaplarına (es-Sahîh' lerine) aldıkları hadîslere denir. Buhârî ile Müslim'in “es-Sahîh”leri, İslâm âlimlerinin tamamına yakın büyük çoğunluğu tarafından Kur'ân-ı Kerim'den sonra en sahih kitap olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan her ikisinde birden yeralan hadîsler sahihin en yüksek derecesini teşkil ederler.
Buhârî ile Müslim, İslâm ümmetinin kurup geliştirdiği rivâyet sistemini en iyi bilen ve onu en sağlıklı şekilde uygulayan iki hadîs otoritesidir. Onlar sadece bu özellikleriyle değil, çevrelerindeki insanları hayran bırakan anlayış, zeka ve sağlam mantıklarıyla da tanınırlar. Bugün problemlerimizi çözmek için öncelikle İslâm âlimlerinin eserlerine başvurmak, cevabını bulamadığımız problemleri bizden daha iyi yorumlayabilecek âlimlere götürmek, bununla da sonuç alamadığımız da meselenin hallini zamana bırakmak en uygun davranış olacaktır.
Günümüzde özellikle ülkemizde gerekli dini eğitimi alamayan insanların sayısının azımsanmayacak ölçüde olması hasebiyle, insanımızı doğrudan doğruya Kur'ân ve hadîslerle bilgilendirmek bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle de bu çalışma, ayet ve hadîslerle “İslâmî hayat ölçütleri” ve yaygın bir “ümmet eğitimi”ni hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun, ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır.
“Müttefekun Aleyh”; Sözlük bakımından “üzerine birleşilmiş olan şey” manâsında bir tabirdir. Buhari ile Müslim'in her ikisinin ittifakla sahih kabul ederek kitaplarına (es-Sahîh' lerine) aldıkları hadîslere denir. Buhârî ile Müslim'in “es-Sahîh”leri, İslâm âlimlerinin tamamına yakın büyük çoğunluğu tarafından Kur'ân-ı Kerim'den sonra en sahih kitap olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan her ikisinde birden yeralan hadîsler sahihin en yüksek derecesini teşkil ederler.
Buhârî ile Müslim, İslâm ümmetinin kurup geliştirdiği rivâyet sistemini en iyi bilen ve onu en sağlıklı şekilde uygulayan iki hadîs otoritesidir. Onlar sadece bu özellikleriyle değil, çevrelerindeki insanları hayran bırakan anlayış, zeka ve sağlam mantıklarıyla da tanınırlar. Bugün problemlerimizi çözmek için öncelikle İslâm âlimlerinin eserlerine başvurmak, cevabını bulamadığımız problemleri bizden daha iyi yorumlayabilecek âlimlere götürmek, bununla da sonuç alamadığımız da meselenin hallini zamana bırakmak en uygun davranış olacaktır.
Günümüzde özellikle ülkemizde gerekli dini eğitimi alamayan insanların sayısının azımsanmayacak ölçüde olması hasebiyle, insanımızı doğrudan doğruya Kur'ân ve hadîslerle bilgilendirmek bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle de bu çalışma, ayet ve hadîslerle “İslâmî hayat ölçütleri” ve yaygın bir “ümmet eğitimi”ni hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun, ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır.