Nimetimiz buğdayı biraz daha yakından tanımak isteyenler için bulgurun hikâyesi ve bulgurla yapılan nefis tarifler bu kitapta!
Çiğ köfte, aşure, içli köfte, dolma, pilav, lapa, çorba gibi yemeklerin ortak bir tarafı olduğunu söylesek şaşırır mıydınız? Ayfer Ünsal, Hayykitap tarafından yayımlanan Bulgur kitabında hepimizi şaşırtıyor. Buğdayın kırılmış, dövülmüş, kabuğu soyulmuş hallerini biraz daha yakından tanımamızı sağlıyor.
Buğdayı işlemeyi ve pişirmeyi çok iyi bilen Anadolu insanı nefis yemekler üretmiş. Antep'in alaca çorbası, simit aşı, malhıtalı aşı, firikli acur dolması; Erzurum'un ayran aşı, Kemaliye'nin çılbırı, İskilip'in yırtması, Urfa'nın boranisi, çiğ köftesi, Afyon'un labada dolması, Diyarbakır'ın bulgur ekmeği kitapta verilen tariflerden bazıları.
Kitabın ismi bulgur ama Ayfer Ünsal sadece bulgurdan bahsetmiyor. Buğday haşlanıp kabuğu alındıktan sonra dövülürse ismi bulgur oluyor. Eğer buğday haşlanmadan kabuğu soyulur ve sonra dövülürse buna dövme, yarma deniyor. Buğday ve bulgurla ilgili ayrıntılar bunlarla sınırlı değil elbette. Buğday tam olgunlaşmadan toplanıp tütsülenir ve kabuğu soyulursa ismi firik oluyor. İri dişli buğdayın soyulmuşu hedik diye biliniyor. Simit, setik, göce, haşıl, yarma, düğü, düğürcük, dövme, gendime, den, aşlık, sefer kitel gibi birçok isim daha var... Eskimoların kar tanelerine değişik isimler vermesi gibi, kırık buğdaya verdiğimiz çeşit çeşit isim aslında onunla ne kadar içli dışlı olduğumuzu gösteriyor.
Avrupa'nın yeni yeni öğrenip "en sağlıklı yiyecekler" arasında saydığı bulguru daha iyi tanıma fırsatını kaçırmayın!
Nimetimiz buğdayı biraz daha yakından tanımak isteyenler için bulgurun hikâyesi ve bulgurla yapılan nefis tarifler bu kitapta!
Çiğ köfte, aşure, içli köfte, dolma, pilav, lapa, çorba gibi yemeklerin ortak bir tarafı olduğunu söylesek şaşırır mıydınız? Ayfer Ünsal, Hayykitap tarafından yayımlanan Bulgur kitabında hepimizi şaşırtıyor. Buğdayın kırılmış, dövülmüş, kabuğu soyulmuş hallerini biraz daha yakından tanımamızı sağlıyor.
Buğdayı işlemeyi ve pişirmeyi çok iyi bilen Anadolu insanı nefis yemekler üretmiş. Antep'in alaca çorbası, simit aşı, malhıtalı aşı, firikli acur dolması; Erzurum'un ayran aşı, Kemaliye'nin çılbırı, İskilip'in yırtması, Urfa'nın boranisi, çiğ köftesi, Afyon'un labada dolması, Diyarbakır'ın bulgur ekmeği kitapta verilen tariflerden bazıları.
Kitabın ismi bulgur ama Ayfer Ünsal sadece bulgurdan bahsetmiyor. Buğday haşlanıp kabuğu alındıktan sonra dövülürse ismi bulgur oluyor. Eğer buğday haşlanmadan kabuğu soyulur ve sonra dövülürse buna dövme, yarma deniyor. Buğday ve bulgurla ilgili ayrıntılar bunlarla sınırlı değil elbette. Buğday tam olgunlaşmadan toplanıp tütsülenir ve kabuğu soyulursa ismi firik oluyor. İri dişli buğdayın soyulmuşu hedik diye biliniyor. Simit, setik, göce, haşıl, yarma, düğü, düğürcük, dövme, gendime, den, aşlık, sefer kitel gibi birçok isim daha var... Eskimoların kar tanelerine değişik isimler vermesi gibi, kırık buğdaya verdiğimiz çeşit çeşit isim aslında onunla ne kadar içli dışlı olduğumuzu gösteriyor.
Avrupa'nın yeni yeni öğrenip "en sağlıklı yiyecekler" arasında saydığı bulguru daha iyi tanıma fırsatını kaçırmayın!