Serra, güneşli, güzel günlerde, oyuncaklarıyla eve kapanmak yerine, bahçede koşup oynamayı yeğliyordu. Yorulunca da çiçeklerin arasında çimenlere sırtüstü uzanarak çok sevdiği gökyüzünü izliyordu. Gökyüzünü izlemek Serra için ayrı bir oyundu. Derin mavilikte sessizce kayıp giden bulutların değişik biçimlere girmesi, ona hep hayvan şekillerini anımsatırdı.Bulutları kanatlarını germiş uçan bir kuşa, doludizgin koşan bir ata, balinaya ya da yavaş yavaş yürüyen kaplumbağalara benzetiyordu.
Serra, güneşli, güzel günlerde, oyuncaklarıyla eve kapanmak yerine, bahçede koşup oynamayı yeğliyordu. Yorulunca da çiçeklerin arasında çimenlere sırtüstü uzanarak çok sevdiği gökyüzünü izliyordu. Gökyüzünü izlemek Serra için ayrı bir oyundu. Derin mavilikte sessizce kayıp giden bulutların değişik biçimlere girmesi, ona hep hayvan şekillerini anımsatırdı.Bulutları kanatlarını germiş uçan bir kuşa, doludizgin koşan bir ata, balinaya ya da yavaş yavaş yürüyen kaplumbağalara benzetiyordu.