Bismarck'ın Sosyalistler Yasası nedeniyle anayurdundan sürgün edilen genç bir Alman sosyal-demokrat, Friedrich Engels'le ilk kez 1880 yılı Kasım ayı sonlarında Londra'da karşılaştı. Engels'in Regent's Park Caddesi 122 numaradaki evinin birinci katında, parka bakan çalışma odasında "söyleşi çabucak siyasal bir havaya büründü ve zaman zaman oldukça coşkulu bir durum aldı. Engels'in, ardında gerçek bir yüce duygululuk ve büyük iyilik yatan fırtınamsı hırsı kadar, Ren bölgesi halkına özgü neşeli yaşam sevgisi de kendini bütün çıplaklığıyla açığa vurmaktaydı. Tartışmamızın en hararetli noktasında sık sık 'İçiniz delikanlı!' diye bağırarak bardağını, evinden eksik etmediği Bordeaux şarabıyla dolduruyordu. Engels, tam o günlerde altmış yaşını geride bırakmış olmasına karşın, gerek ruhsal gerek bedensel dinçliğiyle hepimizi şaşırtmaktaydı. Bu uzun boylu, ince yapılı adam, Londra'nın upuzun caddelerini sanki hepimizin en genciymişcesine hızlı adımlarla arşınlardı. Yaptığımız uzun yürüyüşler sırasında ona ayak uydurmak hiç de kolay olmazdı. Gene de yürüyüş sırasında, şarap içerken olduğundan daha kolay ayak uyduruyordum ona."
Bismarck'ın Sosyalistler Yasası nedeniyle anayurdundan sürgün edilen genç bir Alman sosyal-demokrat, Friedrich Engels'le ilk kez 1880 yılı Kasım ayı sonlarında Londra'da karşılaştı. Engels'in Regent's Park Caddesi 122 numaradaki evinin birinci katında, parka bakan çalışma odasında "söyleşi çabucak siyasal bir havaya büründü ve zaman zaman oldukça coşkulu bir durum aldı. Engels'in, ardında gerçek bir yüce duygululuk ve büyük iyilik yatan fırtınamsı hırsı kadar, Ren bölgesi halkına özgü neşeli yaşam sevgisi de kendini bütün çıplaklığıyla açığa vurmaktaydı. Tartışmamızın en hararetli noktasında sık sık 'İçiniz delikanlı!' diye bağırarak bardağını, evinden eksik etmediği Bordeaux şarabıyla dolduruyordu. Engels, tam o günlerde altmış yaşını geride bırakmış olmasına karşın, gerek ruhsal gerek bedensel dinçliğiyle hepimizi şaşırtmaktaydı. Bu uzun boylu, ince yapılı adam, Londra'nın upuzun caddelerini sanki hepimizin en genciymişcesine hızlı adımlarla arşınlardı. Yaptığımız uzun yürüyüşler sırasında ona ayak uydurmak hiç de kolay olmazdı. Gene de yürüyüş sırasında, şarap içerken olduğundan daha kolay ayak uyduruyordum ona."