“Hava pek sıcak sayılmazdı ama birbirimize öylesine yapışmıştık ki, derisinin serin havada nasıl tüttüğünü görüyordum; tırnakları ceketimin kumaşından geçmiş sırtımı deliyordu.
İşte o sırada, sigarasını attı, etli ve nemli dudakları benimkilere yapıştı. Çıplak vücutlarımız odanın soğuk havasında tütüyordu ve ben, artık beyaz derili olduğumu farkında değildim.“
Vian'ın büyüsüne, Vernon Sullivan adıyla eklenen ve Fransa'da yayımlandığında üslubuyla, ahlakı dışladığı iddialarıyla ortalığı karıştıran bir roman.
Ve kitabın sonunda, “sözde“ eleştirmenlerden öç alan bir “son söz“.
“Hava pek sıcak sayılmazdı ama birbirimize öylesine yapışmıştık ki, derisinin serin havada nasıl tüttüğünü görüyordum; tırnakları ceketimin kumaşından geçmiş sırtımı deliyordu.
İşte o sırada, sigarasını attı, etli ve nemli dudakları benimkilere yapıştı. Çıplak vücutlarımız odanın soğuk havasında tütüyordu ve ben, artık beyaz derili olduğumu farkında değildim.“
Vian'ın büyüsüne, Vernon Sullivan adıyla eklenen ve Fransa'da yayımlandığında üslubuyla, ahlakı dışladığı iddialarıyla ortalığı karıştıran bir roman.
Ve kitabın sonunda, “sözde“ eleştirmenlerden öç alan bir “son söz“.