Salim Nacar'ın şiiri, Türk şiirinin kudretini gösterir. Nacar, ilk kitabından sonra giderek dile yoğunlaştı, şiirinin yapısını zengin ve şiir tarihine yaraşır bir düzleme çıkardı. Onun şiiri, bir kente akşamüzeri doluşan uğultuya benzer: kuşlar, satıcılar, çocuklar, hastanelerde bekleyenler, ebeveynler, mekanik sesler ve ev içleri müzikleriyle doludur. Yaşamdan çıkan, yaşamı taşımaya güç yetiren bir şiirdir.
Türk şiirinin nerelerden, hangi uğraklardan geçtiğini iyi biliyor Salim Nacar. Şiirindeki canlılık, dilindeki tazelik ve nesnelere bakışı, şiir tarihini iyi bilen bir şairin varlığını gösteriyor. Etik ve estetik, yadırgatma ve bozum, rafine anlatım ve yığılım iç içe duruyor. Şiirinin yüzeyi olabildiğince geniş ve ferah. Adana'dan yer yüzüne doğru gezintiye çıkan bir göz, müzik dolu ve bilgece.
Salim Nacar'ın şiiri, Türk şiirinin kudretini gösterir. Nacar, ilk kitabından sonra giderek dile yoğunlaştı, şiirinin yapısını zengin ve şiir tarihine yaraşır bir düzleme çıkardı. Onun şiiri, bir kente akşamüzeri doluşan uğultuya benzer: kuşlar, satıcılar, çocuklar, hastanelerde bekleyenler, ebeveynler, mekanik sesler ve ev içleri müzikleriyle doludur. Yaşamdan çıkan, yaşamı taşımaya güç yetiren bir şiirdir.
Türk şiirinin nerelerden, hangi uğraklardan geçtiğini iyi biliyor Salim Nacar. Şiirindeki canlılık, dilindeki tazelik ve nesnelere bakışı, şiir tarihini iyi bilen bir şairin varlığını gösteriyor. Etik ve estetik, yadırgatma ve bozum, rafine anlatım ve yığılım iç içe duruyor. Şiirinin yüzeyi olabildiğince geniş ve ferah. Adana'dan yer yüzüne doğru gezintiye çıkan bir göz, müzik dolu ve bilgece.