“Sevişmeye odaklanmış bu gizli buluşmalar, giderek sohbetlere dönüşmeye başlamıştı. Arkadaşlık duygusu öne çıkıyor, çılgınca sevişmeleri arkadaşlıklarına serenat düzeyinde kalıyordu. Yatağa bağdaş kurup çıplak oturuyor, Sıtkı'yı da karşısına oturtuyordu.“
“Çevirdiğim filmlerdeki rolleri severek mi oynadığımı sanıyorsun? Parmaklarımda ziller, göbek çukurunda sahte pırlanta, kalça figürleri... Hayır, artık karakter rolleri oynamak istiyorum. Kafamda bir proje var: Büyücü.“
“Bütün batıl inançlar evrenseldi. Büyü bu inançların şahıydı. Batıl inançla din birbirlerine rakipti. Biri diğerini alt edemezdi. Ne var ki, binlerce yıldan bu yana birlikte varolmalarını sağlayan da, bu amansız rekabetleri olmuştu.“
Yiğit Okur, Büyücü'de, mesleklerinden başka dünyası olmayanları, her şeye meslek gözüyle bakan kavruk yaşamları kazıyınca, altından bütün renkleriyle has insan çıktığını gözlemliyor. Öbür romanlarında olduğu gibi gene mizah yüklü, yüksek tempolu anlatımıyla güldürüp, düşündürüyor. Gene hüzüne kahkaha giydiriyor. Ayrıntıya ve görselliğe olan tutkusu her paragrafı birer film karesine dönüştürüyor. Bundan önceki romanlarını sevenler, Büyücü'yü de aynı tatla okuyacaklar.
“Sevişmeye odaklanmış bu gizli buluşmalar, giderek sohbetlere dönüşmeye başlamıştı. Arkadaşlık duygusu öne çıkıyor, çılgınca sevişmeleri arkadaşlıklarına serenat düzeyinde kalıyordu. Yatağa bağdaş kurup çıplak oturuyor, Sıtkı'yı da karşısına oturtuyordu.“
“Çevirdiğim filmlerdeki rolleri severek mi oynadığımı sanıyorsun? Parmaklarımda ziller, göbek çukurunda sahte pırlanta, kalça figürleri... Hayır, artık karakter rolleri oynamak istiyorum. Kafamda bir proje var: Büyücü.“
“Bütün batıl inançlar evrenseldi. Büyü bu inançların şahıydı. Batıl inançla din birbirlerine rakipti. Biri diğerini alt edemezdi. Ne var ki, binlerce yıldan bu yana birlikte varolmalarını sağlayan da, bu amansız rekabetleri olmuştu.“
Yiğit Okur, Büyücü'de, mesleklerinden başka dünyası olmayanları, her şeye meslek gözüyle bakan kavruk yaşamları kazıyınca, altından bütün renkleriyle has insan çıktığını gözlemliyor. Öbür romanlarında olduğu gibi gene mizah yüklü, yüksek tempolu anlatımıyla güldürüp, düşündürüyor. Gene hüzüne kahkaha giydiriyor. Ayrıntıya ve görselliğe olan tutkusu her paragrafı birer film karesine dönüştürüyor. Bundan önceki romanlarını sevenler, Büyücü'yü de aynı tatla okuyacaklar.