Büyük A

Stok Kodu:
9786051419152
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
150
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%12 indirimli
25,00
22,00
9786051419152
433525
Büyük A
Büyük A
22.00

“Ölmeden önce insanın bütün hayatının gözlerinin önünden geçmesi gibi, hayatımın bütün kelimeleri ses, söz, harf, şekil cümbüşü içinde aklımdan gelip geçiyor. Kısacık bir an içinde göz kamaştırıcı bir parıltıyla yanıp sönüyorlar. Daha önce bu kadar çok kelimeyi bir arada görmemişim. O kadar çok.”

Sevim Burak'ın yarım kalan projesi üstünde çalışarak Ford Mach I romanını yayına hazırlayan; “A'dan Z'ye Sevim Burak” kitabını ve Feride Çiçekoğlu'nun “kendi başına bir senaryo okulu, bizim sinemamız için eşsiz ve benzersiz bir senaryo, bir başyapıt” olarak adlandırdığı Korkuyorum Anne filminin (Reha Erdem'le birlikte) senaryosunu yazan; Bresson, Duras, Lacan çevirmeni ve psikanalist Nilüfer Güngörmüş'ün tek öykü kitabı Büyük A, yıllar sonra, yeni öyküler eklenmiş, gözden geçirilmiş haliyle okurlarla buluşuyor.

Büyük A her anlamda biricik bir kitap. Çoksesli kurgusuyla, ayrıksı diliyle, Türk edebiyatının sıradışı şiirsel düzyazı metinlerinden biri. Güngörmüş'ün işi ışıklarla, renklerle değil. Kelimelerle. İnsanların dünyasının küflü kelimelerini eline alıp tek tek inceliyor. Unutulan, anımsanan, evleri dolduran, birleşen, ayrışan, iç içe geçen, kendi öykülerini kurmaya başlayan kelimeler, bedenin, belleğin, hastalığın, ölümün karşılıklarına dönüşüyorlar.

“Senaryo yazımında nadiren yakalanabilen o büyülü birlikteliklerden birine tanık olduğumuzu anlayabilmek, Korkuyorum Anne'de Reha Erdem ile Nilüfer Güngörmüş'ün birbirlerinin dünyasından beslenerek nasıl benzersiz bir görsel senfoni yarattıklarını hissedebilmek için belki Büyük A'yı da okumak gerekiyor. Güngörmüş'ün ‘ah cindy' hikâyesindeki sertleşmemiş damarlar, taşlaşmamış böbrekler, şekli bozulmamış o mini mini karaciğer, sarkmamış rahim, o kadifeden safra kesesi, kanlı dalak, pırıl pırıl, mis kokulu bağırsaklar, canlı, sulu sulu, taptaze hücreler, onların hepsi Korkuyorum Anne'de bu kez ‘insan nedir ki?' sorusunun çeşitlemeleriyle karşımıza çıkıyor: ‘Bol kemik. Tırnak. Bir ağız dolusu diş. Bol et, bol damar. Kilolarca bağırsak.'”

- Feride Çiçek

“Ölmeden önce insanın bütün hayatının gözlerinin önünden geçmesi gibi, hayatımın bütün kelimeleri ses, söz, harf, şekil cümbüşü içinde aklımdan gelip geçiyor. Kısacık bir an içinde göz kamaştırıcı bir parıltıyla yanıp sönüyorlar. Daha önce bu kadar çok kelimeyi bir arada görmemişim. O kadar çok.”

Sevim Burak'ın yarım kalan projesi üstünde çalışarak Ford Mach I romanını yayına hazırlayan; “A'dan Z'ye Sevim Burak” kitabını ve Feride Çiçekoğlu'nun “kendi başına bir senaryo okulu, bizim sinemamız için eşsiz ve benzersiz bir senaryo, bir başyapıt” olarak adlandırdığı Korkuyorum Anne filminin (Reha Erdem'le birlikte) senaryosunu yazan; Bresson, Duras, Lacan çevirmeni ve psikanalist Nilüfer Güngörmüş'ün tek öykü kitabı Büyük A, yıllar sonra, yeni öyküler eklenmiş, gözden geçirilmiş haliyle okurlarla buluşuyor.

Büyük A her anlamda biricik bir kitap. Çoksesli kurgusuyla, ayrıksı diliyle, Türk edebiyatının sıradışı şiirsel düzyazı metinlerinden biri. Güngörmüş'ün işi ışıklarla, renklerle değil. Kelimelerle. İnsanların dünyasının küflü kelimelerini eline alıp tek tek inceliyor. Unutulan, anımsanan, evleri dolduran, birleşen, ayrışan, iç içe geçen, kendi öykülerini kurmaya başlayan kelimeler, bedenin, belleğin, hastalığın, ölümün karşılıklarına dönüşüyorlar.

“Senaryo yazımında nadiren yakalanabilen o büyülü birlikteliklerden birine tanık olduğumuzu anlayabilmek, Korkuyorum Anne'de Reha Erdem ile Nilüfer Güngörmüş'ün birbirlerinin dünyasından beslenerek nasıl benzersiz bir görsel senfoni yarattıklarını hissedebilmek için belki Büyük A'yı da okumak gerekiyor. Güngörmüş'ün ‘ah cindy' hikâyesindeki sertleşmemiş damarlar, taşlaşmamış böbrekler, şekli bozulmamış o mini mini karaciğer, sarkmamış rahim, o kadifeden safra kesesi, kanlı dalak, pırıl pırıl, mis kokulu bağırsaklar, canlı, sulu sulu, taptaze hücreler, onların hepsi Korkuyorum Anne'de bu kez ‘insan nedir ki?' sorusunun çeşitlemeleriyle karşımıza çıkıyor: ‘Bol kemik. Tırnak. Bir ağız dolusu diş. Bol et, bol damar. Kilolarca bağırsak.'”

- Feride Çiçek

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat