"...Halkımız arasından 'büyük adam' olmaya aday, çok sayıda zeki çocuğu seçip yetiştirmek zorundayız. Şimdiki küçük çocukların bir bölümü, daha sonra yaşamda büyük işler yapacaklardır. ... Siz de bilirsiniz ki, bir ulusun çocuklsrı arasında 'büyük adam' olma yeteneğine sahip çocukların sayısı ileride gerçekten 'büyük adam' olabilenlerin sayısından fazladır. Yaşamın ağır ve acımasız koşulları,bazı çocukların yeteneklerinin gelişmesine engel olmaktadır."
“Gerçekte beşikteki büyük adamların sayısı, yaşamın içindeki büyük adamların sayısından fazladır. Geri kalmış ülkelerde sağlıksız koşullar ve bakımsızlık yüzünden yeni doğan çocuklardan büyük bir kısmının ölmesi gibi, bütün uluslarda da, ne yazık ki bakımsızlık ve toplumun ilgisizliği yüzünden, büyük adam olmaya aday birçok kişi, zekâ ve yetenekleri ortaya çıkarılıp geliştirilemediğinden yok olup gitmektedir. Bunlar bedenen değil, daha çok ruhen çürürler; gelişim koşulları sağlanamayınca solup sönerler. İnsanın havasızlıktan boğulması gibi, bunlar da nankör çevrenin değer bilmezliği sayesinde boğulup giderler.”
"...Halkımız arasından 'büyük adam' olmaya aday, çok sayıda zeki çocuğu seçip yetiştirmek zorundayız. Şimdiki küçük çocukların bir bölümü, daha sonra yaşamda büyük işler yapacaklardır. ... Siz de bilirsiniz ki, bir ulusun çocuklsrı arasında 'büyük adam' olma yeteneğine sahip çocukların sayısı ileride gerçekten 'büyük adam' olabilenlerin sayısından fazladır. Yaşamın ağır ve acımasız koşulları,bazı çocukların yeteneklerinin gelişmesine engel olmaktadır."
“Gerçekte beşikteki büyük adamların sayısı, yaşamın içindeki büyük adamların sayısından fazladır. Geri kalmış ülkelerde sağlıksız koşullar ve bakımsızlık yüzünden yeni doğan çocuklardan büyük bir kısmının ölmesi gibi, bütün uluslarda da, ne yazık ki bakımsızlık ve toplumun ilgisizliği yüzünden, büyük adam olmaya aday birçok kişi, zekâ ve yetenekleri ortaya çıkarılıp geliştirilemediğinden yok olup gitmektedir. Bunlar bedenen değil, daha çok ruhen çürürler; gelişim koşulları sağlanamayınca solup sönerler. İnsanın havasızlıktan boğulması gibi, bunlar da nankör çevrenin değer bilmezliği sayesinde boğulup giderler.”