Değişen dünya ekseninde yaşanan tarihi dönüşüm, Türkiye'yi büyük düşünme konusunda zorlamakta ve aslına dönmeye çağırmaktadır. Bugün hangi açıdan bakarsak bakalım, Türkiye'nin geleceği genel boyutlarıyla gerçekte dünyanın, dolayısıyla Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, Afrika'dan Asya'ya kadar uzanan coğrafyanın da geleceği demektir. Artık herkesin ortak fikri, bu coğrafyalardaki sıkışmalar, parçalanmışlıklar, gözyaşları, çileler ve kanın durmasının ancak Büyük Türkiye'nin bölgeye hakim olmasıyla gerçekleşeceği yönündedir. Bu hususta Bensiyon Pinto'nun sözleri çok önemlidir: "Türkiye, Osmanlı'dan gelen kültür birikimiyle bilinçli, vakur ve egemen bir devlettir. Ortadoğu'ya çok kısa bir süre sonra ağırlığını koyabilecek ve Ortadoğu'da dökülen kanların, ağlayan anaların, bacıların, eşlerin ve gençlerin gözyaşlarını silecek tek güçtür. Buna bütün kalbimle inanıyorum." Elinizdeki eser, bu gerçekten yola çıkarak değişen dünya ekseninde Büyük Türkiye'ye giden kilometre taşlarını göstermekte ve hedefe nasıl gidileceğinin ipuçlarını vermektedir. Bu kitapla temennimiz; bu topraklarda yüzyıl önce sona ermiş Büyük Osmanlı hülyasının peşinden koşan akıncılar misali yeni bir kültür, demokrasi ve zenginlik merkezli "Büyük Osmanlı Rüyası"nı gerçeğe dönüştürmek ve geleceğin "Büyük Türkiye"yi görmektir. Biz ülkemizi yeniden tarihte sahip olduğu ihtişama kavuşturmak ve içinde bulunduğumuz coğrafyada lider konuma getirmek istiyoruz. Biz, Büyük Türkiye idealini gerçekleştirerek, bütün insanlığa gerçek medeniyetin ne olduğunu göstermek istiyoruz.
Değişen dünya ekseninde yaşanan tarihi dönüşüm, Türkiye'yi büyük düşünme konusunda zorlamakta ve aslına dönmeye çağırmaktadır. Bugün hangi açıdan bakarsak bakalım, Türkiye'nin geleceği genel boyutlarıyla gerçekte dünyanın, dolayısıyla Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, Afrika'dan Asya'ya kadar uzanan coğrafyanın da geleceği demektir. Artık herkesin ortak fikri, bu coğrafyalardaki sıkışmalar, parçalanmışlıklar, gözyaşları, çileler ve kanın durmasının ancak Büyük Türkiye'nin bölgeye hakim olmasıyla gerçekleşeceği yönündedir. Bu hususta Bensiyon Pinto'nun sözleri çok önemlidir: "Türkiye, Osmanlı'dan gelen kültür birikimiyle bilinçli, vakur ve egemen bir devlettir. Ortadoğu'ya çok kısa bir süre sonra ağırlığını koyabilecek ve Ortadoğu'da dökülen kanların, ağlayan anaların, bacıların, eşlerin ve gençlerin gözyaşlarını silecek tek güçtür. Buna bütün kalbimle inanıyorum." Elinizdeki eser, bu gerçekten yola çıkarak değişen dünya ekseninde Büyük Türkiye'ye giden kilometre taşlarını göstermekte ve hedefe nasıl gidileceğinin ipuçlarını vermektedir. Bu kitapla temennimiz; bu topraklarda yüzyıl önce sona ermiş Büyük Osmanlı hülyasının peşinden koşan akıncılar misali yeni bir kültür, demokrasi ve zenginlik merkezli "Büyük Osmanlı Rüyası"nı gerçeğe dönüştürmek ve geleceğin "Büyük Türkiye"yi görmektir. Biz ülkemizi yeniden tarihte sahip olduğu ihtişama kavuşturmak ve içinde bulunduğumuz coğrafyada lider konuma getirmek istiyoruz. Biz, Büyük Türkiye idealini gerçekleştirerek, bütün insanlığa gerçek medeniyetin ne olduğunu göstermek istiyoruz.