Geldiğini görmedim. Armstrong'un Yeri'nde her zamanki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Radyoda çalan klasik müziği artık rahatlıkla duyabiliyordunuz. Dışarıda hava kapalıydı, acı bir rüzgar esiyordu, yağmur yağacak gibiydi. Dokuzuncu Cadde'deki barlardan birinde pineklemek, burbonla tatlandırılmış kahve içip, kaçığın tekinin Birinci Cadde'den gelip geçenleri doğraması hakkında Post'ta çıkan bir haberi okumak için harika bir gündü...
Geldiğini görmedim. Armstrong'un Yeri'nde her zamanki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Radyoda çalan klasik müziği artık rahatlıkla duyabiliyordunuz. Dışarıda hava kapalıydı, acı bir rüzgar esiyordu, yağmur yağacak gibiydi. Dokuzuncu Cadde'deki barlardan birinde pineklemek, burbonla tatlandırılmış kahve içip, kaçığın tekinin Birinci Cadde'den gelip geçenleri doğraması hakkında Post'ta çıkan bir haberi okumak için harika bir gündü...