Câbir b. Zeyd, 21/641-642 tarihinde Uman'ın Nezvâ bölgesinin Fark köyünde dünyaya gelmiş, ilmini geliştirmek için söz konusu dönemde önemli bir ilim merkezi olan ve çok sayıda sahabinin yaşadığı Basra'ya yerleşmiş, 93/711-712 tarihinde bu şehirde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.Hz. Âişe ve İbn Abbas dâhil birçok sahabinin rahle-i tedrisinden geçen Câbir b. Zeyd, önemli bir fakîh ve müfessirdir. Çok sayıda sahabi ve tâbiî âlimin övgüsüne mazhar olan müfessirin siyasî/itikâdî görüşü hakkında farklı bilgiler nakledilmiştir. İbâzıyye mezhebi mensupları, onu mezheplerinin kurucusu ve imamı olarak takdim ederken, Ehl-i sünnet âlimlerinin birçoğu, onun ilgili mezheple bir alakasının bulunmadığını ve Ehl-i ünnetin önemli âlimlerinden olduğunu söylemekte ve onu sika bir râvî, önemli bir fakîh ve müfessir olarak kabul etmektedir. Câbir b. Zeyd, söz konusu dönemdeki diğer âlimler gibi ihtiyaca binaen bazı âyetleri tefsir etmiş ve çeşitli konular hakkında âyetlerden hükümler istinbât etmiştir. Daha çok ahkâm âyetlerini tefsir etmeye çalışan müfessir, Kur'an'ı lügatle tefsir etmeye önem vermiş, Kur'an'ı Kur'an'la, sünnetle,sahabe sözleriyle ve nüzul sebepleriyle de açıklamayı ihmal etmemiştir. Ehl-i sünnet ve İbâzıyye'nin kaynaklarında tefsir ve fıkhî görüşlerine yer verilen müfessirin, tabilerine gönderdiği on sekiz mektup ve çeşitli sorulara verdiği cevaplardan oluşan iki risale ile namaz ve nikâh konusunda yazdığı iki kısa çalışması zamanımıza ulaşmıştır. Elinizdeki kitapta hem Ehl-i sünnet hem de İbâzıyye tarafından hüsnükabul görmüş bu önemli tâbiî müfessir ve fakîhin hayatını, ilmî kişiliğini ve tefsir anlayışını bulacaksınız.
Câbir b. Zeyd, 21/641-642 tarihinde Uman'ın Nezvâ bölgesinin Fark köyünde dünyaya gelmiş, ilmini geliştirmek için söz konusu dönemde önemli bir ilim merkezi olan ve çok sayıda sahabinin yaşadığı Basra'ya yerleşmiş, 93/711-712 tarihinde bu şehirde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.Hz. Âişe ve İbn Abbas dâhil birçok sahabinin rahle-i tedrisinden geçen Câbir b. Zeyd, önemli bir fakîh ve müfessirdir. Çok sayıda sahabi ve tâbiî âlimin övgüsüne mazhar olan müfessirin siyasî/itikâdî görüşü hakkında farklı bilgiler nakledilmiştir. İbâzıyye mezhebi mensupları, onu mezheplerinin kurucusu ve imamı olarak takdim ederken, Ehl-i sünnet âlimlerinin birçoğu, onun ilgili mezheple bir alakasının bulunmadığını ve Ehl-i ünnetin önemli âlimlerinden olduğunu söylemekte ve onu sika bir râvî, önemli bir fakîh ve müfessir olarak kabul etmektedir. Câbir b. Zeyd, söz konusu dönemdeki diğer âlimler gibi ihtiyaca binaen bazı âyetleri tefsir etmiş ve çeşitli konular hakkında âyetlerden hükümler istinbât etmiştir. Daha çok ahkâm âyetlerini tefsir etmeye çalışan müfessir, Kur'an'ı lügatle tefsir etmeye önem vermiş, Kur'an'ı Kur'an'la, sünnetle,sahabe sözleriyle ve nüzul sebepleriyle de açıklamayı ihmal etmemiştir. Ehl-i sünnet ve İbâzıyye'nin kaynaklarında tefsir ve fıkhî görüşlerine yer verilen müfessirin, tabilerine gönderdiği on sekiz mektup ve çeşitli sorulara verdiği cevaplardan oluşan iki risale ile namaz ve nikâh konusunda yazdığı iki kısa çalışması zamanımıza ulaşmıştır. Elinizdeki kitapta hem Ehl-i sünnet hem de İbâzıyye tarafından hüsnükabul görmüş bu önemli tâbiî müfessir ve fakîhin hayatını, ilmî kişiliğini ve tefsir anlayışını bulacaksınız.