“...Düzenbazlar, cadılar ve rahipler nerede ve ne hususta kehanette bulunmaya ve hünerlerini sergilemeye hevesliydiler. Bu düzenbaz kâhinler, daha doğrusu kehanetçiler, (diyorum ki) hünerlerini sergilemek ve mucizelerini en çok bakirelerde, hayvanlarda, imgelerde, mağaralarda, manastırlarda, karanlık deliklerde, ağaçlarda, kiliseler veya kilise avlularında, vs: rahiplerin, aylakların ve keşişlerin dünyayı kandırmak, para kazanmak ve mesleklerine itibar kazandırmak için entrikalarını kurdukları ve kumpaslarını önceden tertipleyen şahıslardır. Bu uygulama, bir orman olan Dodona meşeliklerinde başladı, (derler ki) bu ormanın ağaçları konuşabilirmiş. Ve bu, basit insanlara kulağa hoş gelen içi boş bir ağaçta gizlenmiş bir düzenbaz tarafından yapıldı. Bu orman Molossus'ta Yunanistan'ın Epir (günümüzde Arnavutluk) adlı bir yöresindeydi ve konuşan ağaçlar Dodona kâhinleri olarak adlandırıldı...”
“...Düzenbazlar, cadılar ve rahipler nerede ve ne hususta kehanette bulunmaya ve hünerlerini sergilemeye hevesliydiler. Bu düzenbaz kâhinler, daha doğrusu kehanetçiler, (diyorum ki) hünerlerini sergilemek ve mucizelerini en çok bakirelerde, hayvanlarda, imgelerde, mağaralarda, manastırlarda, karanlık deliklerde, ağaçlarda, kiliseler veya kilise avlularında, vs: rahiplerin, aylakların ve keşişlerin dünyayı kandırmak, para kazanmak ve mesleklerine itibar kazandırmak için entrikalarını kurdukları ve kumpaslarını önceden tertipleyen şahıslardır. Bu uygulama, bir orman olan Dodona meşeliklerinde başladı, (derler ki) bu ormanın ağaçları konuşabilirmiş. Ve bu, basit insanlara kulağa hoş gelen içi boş bir ağaçta gizlenmiş bir düzenbaz tarafından yapıldı. Bu orman Molossus'ta Yunanistan'ın Epir (günümüzde Arnavutluk) adlı bir yöresindeydi ve konuşan ağaçlar Dodona kâhinleri olarak adlandırıldı...”