Türkiye'nin temel ihtiyacı; başlangıcını Atatürk'ün yaptığı çağdaş düşünsel devrimi tamamlamaktır. Bu yapılmadıkça hiçbir şey daha iyi olamayacaktır.
Türkiye'nin sosyal atmosferi düşünmeyi engelleme üzerine kuruludur. Düşünme yapabilmek için; tüm engellemelerden uzak sessiz ve sakin ortamın varlığı şarttır. Fakat Türkiye, felsefenin tabiriyle bir “zoon akustik” yani gürültü toplumunun egemenliğindedir. Ülkenin gecesi ve gündüzü resmi ve özel ulusal çapta bir gürültü altındadır. Bu atmosferde düşünme işlemi yapmak isteseniz dahi yapamazsınız. Çünkü dikkatinizi toplama şansınız yoktur. Üniversite kampüsleri bile gürültü bakımından kasaba meydanlarına döndürüldü.
Türkiye'de başta akademiyaya ve sonra da tüm topluma çağdaş beşeri sistematik düşünmeyi öğretmek zorundayız. Halk, zor olan düşünme işleminden kaçarak ve mevcut düşünüş biçimini değiştirmeksizin, yönetici kişileri değiştirmekle büyük çağdaş değişimler ve nimetler kendisinin olsun istiyor. Halk, kendisi bu zor düşünme işlemini yapmaksızın hiçbir şeyin daha iyi olamayacağını kesinlikle bilmelidir. O nedenle bir an önce, bütün bilimlerin filozofunu yetiştiren “Felsefe Üniversitesi” kurulmalıdır.
Bizden söylemesi: “Kiralık kapitalle kapitalizm, kiralık felsefe ile bağımsızlık olmaz.”
Bundan sonra, bireysel ve toplumsal olarak var olmak isteyenler, mutlaka çağdaş düşünme biçimini öğrenmek ve uygulamak zorundadırlar. İşte biz de bu kitabımızda bu düşünmenin, güncel konular üzerinden örneklerini vermeye çalıştık.
Türkiye'nin temel ihtiyacı; başlangıcını Atatürk'ün yaptığı çağdaş düşünsel devrimi tamamlamaktır. Bu yapılmadıkça hiçbir şey daha iyi olamayacaktır.
Türkiye'nin sosyal atmosferi düşünmeyi engelleme üzerine kuruludur. Düşünme yapabilmek için; tüm engellemelerden uzak sessiz ve sakin ortamın varlığı şarttır. Fakat Türkiye, felsefenin tabiriyle bir “zoon akustik” yani gürültü toplumunun egemenliğindedir. Ülkenin gecesi ve gündüzü resmi ve özel ulusal çapta bir gürültü altındadır. Bu atmosferde düşünme işlemi yapmak isteseniz dahi yapamazsınız. Çünkü dikkatinizi toplama şansınız yoktur. Üniversite kampüsleri bile gürültü bakımından kasaba meydanlarına döndürüldü.
Türkiye'de başta akademiyaya ve sonra da tüm topluma çağdaş beşeri sistematik düşünmeyi öğretmek zorundayız. Halk, zor olan düşünme işleminden kaçarak ve mevcut düşünüş biçimini değiştirmeksizin, yönetici kişileri değiştirmekle büyük çağdaş değişimler ve nimetler kendisinin olsun istiyor. Halk, kendisi bu zor düşünme işlemini yapmaksızın hiçbir şeyin daha iyi olamayacağını kesinlikle bilmelidir. O nedenle bir an önce, bütün bilimlerin filozofunu yetiştiren “Felsefe Üniversitesi” kurulmalıdır.
Bizden söylemesi: “Kiralık kapitalle kapitalizm, kiralık felsefe ile bağımsızlık olmaz.”
Bundan sonra, bireysel ve toplumsal olarak var olmak isteyenler, mutlaka çağdaş düşünme biçimini öğrenmek ve uygulamak zorundadırlar. İşte biz de bu kitabımızda bu düşünmenin, güncel konular üzerinden örneklerini vermeye çalıştık.