İnsanlık tarihi boyunca büyüden temsile kadar türlü işlevleriyle dikkat çeken maske, gerek Doğu gerekse Batı tiyatrosu tarihinde tartışılmaz bir öneme sahiptir. Japonların geleneksel tiyatrosu Noh'tan, İtalyan Commedia dell'Arte oyunlarına varıncaya dek ifade aracı olarak farklı biçim ve teknikler ile kullanılagelen maske, günümüz Batı tiyatrosu sahnesinde yirminci yüzyılda yeniden ortaya çıkmıştır. Edward Gordon Craig, Jacques Copeau ve Jacques Lecoq gibi tiyatro sanatçılarının fikir, deneyim ve kuramlarıyla bu görsel ifade aracı artık farklı bir yorum kazanmıştır. Maske etrafında şekillenen bu yeni oluşum Almanya'dan Kanada'ya dek pek çok Batı ülkesinde kurulan maske tiyatrolarıyla kendini göstermiştir. Özellikle tüm yüzü kaplayan maskeler kullanmayı tercih eden bu kumpanyalar Batı geleneğinde büyük oranda söze dayalı olan tiyatro dilini fiziksel anlatıma doğru kaydırmış, böylelikle tiyatroda sözün ayrıcalıklı konumuna karşı da bir duruş sergilemişlerdir.
Çağdaş İngiliz tiyatro sahnesinde de kendine yer bulan maske oyunları eldeki çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Öncelikle maskeyi bir olgu ve kavram olarak ele alıp onun günümüzde ne gibi değişimlere uğradığını ve toplumsal düşlemde nasıl yer aldığını ortaya koymaya çalışan bu eser, maskeyi ayrıca demokrasi kavramıyla ilişkilendiren bir tartışma sunmaktadır. Bununla birlikte temel olarak tüm-yüz maskeleri kullanan günümüz İngiliz tiyatro kumpanyalarının ortaya çıkışlarını ve gelişimlerini takip eden bu çalışma, eğitimden rehabilitasyona kadar geniş bir yelpazeye yayılan tiyatral maske kullanımı hakkında bilgi sunmaktadır. Bu kitapta Vamos ve Geese gibi çağdaş İngiliz tiyatro kumpanyalarının oyunlarından örneklemelerle sahnede maskeden nasıl ve ne tür toplumsal konularla ilişkili olarak faydalanıldığı, maske oyunlarında ne gibi teknikler kullanıldığı ortaya koyularak bu kumpanyaların günümüz İngiliz tiyatrosundaki maske kullanımına ışık tutulmaktadır.
İnsanlık tarihi boyunca büyüden temsile kadar türlü işlevleriyle dikkat çeken maske, gerek Doğu gerekse Batı tiyatrosu tarihinde tartışılmaz bir öneme sahiptir. Japonların geleneksel tiyatrosu Noh'tan, İtalyan Commedia dell'Arte oyunlarına varıncaya dek ifade aracı olarak farklı biçim ve teknikler ile kullanılagelen maske, günümüz Batı tiyatrosu sahnesinde yirminci yüzyılda yeniden ortaya çıkmıştır. Edward Gordon Craig, Jacques Copeau ve Jacques Lecoq gibi tiyatro sanatçılarının fikir, deneyim ve kuramlarıyla bu görsel ifade aracı artık farklı bir yorum kazanmıştır. Maske etrafında şekillenen bu yeni oluşum Almanya'dan Kanada'ya dek pek çok Batı ülkesinde kurulan maske tiyatrolarıyla kendini göstermiştir. Özellikle tüm yüzü kaplayan maskeler kullanmayı tercih eden bu kumpanyalar Batı geleneğinde büyük oranda söze dayalı olan tiyatro dilini fiziksel anlatıma doğru kaydırmış, böylelikle tiyatroda sözün ayrıcalıklı konumuna karşı da bir duruş sergilemişlerdir.
Çağdaş İngiliz tiyatro sahnesinde de kendine yer bulan maske oyunları eldeki çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Öncelikle maskeyi bir olgu ve kavram olarak ele alıp onun günümüzde ne gibi değişimlere uğradığını ve toplumsal düşlemde nasıl yer aldığını ortaya koymaya çalışan bu eser, maskeyi ayrıca demokrasi kavramıyla ilişkilendiren bir tartışma sunmaktadır. Bununla birlikte temel olarak tüm-yüz maskeleri kullanan günümüz İngiliz tiyatro kumpanyalarının ortaya çıkışlarını ve gelişimlerini takip eden bu çalışma, eğitimden rehabilitasyona kadar geniş bir yelpazeye yayılan tiyatral maske kullanımı hakkında bilgi sunmaktadır. Bu kitapta Vamos ve Geese gibi çağdaş İngiliz tiyatro kumpanyalarının oyunlarından örneklemelerle sahnede maskeden nasıl ve ne tür toplumsal konularla ilişkili olarak faydalanıldığı, maske oyunlarında ne gibi teknikler kullanıldığı ortaya koyularak bu kumpanyaların günümüz İngiliz tiyatrosundaki maske kullanımına ışık tutulmaktadır.