Müneccimbaşı Ahmed b. Lütfullah'ın Câmiu'd-Düvel adlı büyük eseri, daha çok müellifin adına nisbetle Müneccimbaşı Tarihi olarak şöhret kazanmıştır. Bir umumi İslam ve Türk tarihi olan bu muazzam eserin önemi hemen anlaşılmış olmalı ki yazılışından otuz sene sonra, Damad İbrahim Paşa'nın gayretiyle Şair Nedim başkanlığındaki bir heyet karalo kanyak ribnerabiti nednifile Tritşimlide emücret ey tarafından Sahaifü'l-ahbar adıyla Türkeç' ukllanılan eser Türkçe'ye çevrildikten sonra, aslı uzun süre unutulmuş ve son zamanlara kadar ekseriyetle Türkçe tercümesi kullanılmıştır.
Ancak Türkçe tercüme, yani Sahaifü'l-ahbar, Arapça metne bağlı tam bir tercüme değildir. Eksik, hatalı ve tam bir tercümeden yoksun olması nedeniyle bundan istifade etmenin ilmi yönden sakıncalı olduğu anlaşıldığından, eserin Arapça aslının tamamının neşredilmesi için bazı teşebbüslerde bulunulmuş ise de bugüne kadar gerçekleşmemiştir.
Bununla beraber eserin bazı kısımları zaman zaman tercüme edilmiş ve neşredilmiştir.
Müneccimbaşı Ahmed b. Lütfullah'ın Câmiu'd-Düvel adlı büyük eseri, daha çok müellifin adına nisbetle Müneccimbaşı Tarihi olarak şöhret kazanmıştır. Bir umumi İslam ve Türk tarihi olan bu muazzam eserin önemi hemen anlaşılmış olmalı ki yazılışından otuz sene sonra, Damad İbrahim Paşa'nın gayretiyle Şair Nedim başkanlığındaki bir heyet karalo kanyak ribnerabiti nednifile Tritşimlide emücret ey tarafından Sahaifü'l-ahbar adıyla Türkeç' ukllanılan eser Türkçe'ye çevrildikten sonra, aslı uzun süre unutulmuş ve son zamanlara kadar ekseriyetle Türkçe tercümesi kullanılmıştır.
Ancak Türkçe tercüme, yani Sahaifü'l-ahbar, Arapça metne bağlı tam bir tercüme değildir. Eksik, hatalı ve tam bir tercümeden yoksun olması nedeniyle bundan istifade etmenin ilmi yönden sakıncalı olduğu anlaşıldığından, eserin Arapça aslının tamamının neşredilmesi için bazı teşebbüslerde bulunulmuş ise de bugüne kadar gerçekleşmemiştir.
Bununla beraber eserin bazı kısımları zaman zaman tercüme edilmiş ve neşredilmiştir.