Câmiu'l-icâreteyn Bilim ve Sanat Vakfı'nın fetva mecmuaları neşir atölyesinin dördüncü kitabı olarak okuyucularla buluşuyor. Bu mecmua az sayıda fetva hariç şeyhülislam fetvalarından yapılan bir derleme olup derlemeye son halini, 19. yüzyılın ilk yarısında henüz kadılık yaptığı dönemde Şeyhülislam Meşrebzâde Mehmed Arif Efendi (1275/1858) vermiştir.
Mecmuada icâreteyn, mukâtaa ve tapu ile ilgili yürürlükte olan fetvalar yer almaktadır. Bunların birleştikleri ortak nokta üçünün de bir tür icâreteyn yani çift bedelli kira akdi olmasıdır. Yani üçünde de “icâre-i muaccele” denilen peşin bir kira bedelinin yanı sıra “icâre-i müeccele” denilen ve belli periyotlarla düzenli tahsil edilen bir kira bedeli daha vardır. İcâreteyndaha ziyade vakıf binaların kiraya verilme usulü iken mukâtaa vakıf arsaların kiraya verilme usulüdür. Tapu ise mîrî arazinin çiftçilere kiralanma usulü olup geliri vakıflara tahsis edilen araziler de çiftçilere bu usulle kiralanmaktaydı. Her üç konunun da Osmanlı hukuku çalışanların yanı sıra farklı alanlarda çalışan tarihçiler için de önem arz ettiği, izahtan varestedir.
Câmiu'l-icâreteyn Bilim ve Sanat Vakfı'nın fetva mecmuaları neşir atölyesinin dördüncü kitabı olarak okuyucularla buluşuyor. Bu mecmua az sayıda fetva hariç şeyhülislam fetvalarından yapılan bir derleme olup derlemeye son halini, 19. yüzyılın ilk yarısında henüz kadılık yaptığı dönemde Şeyhülislam Meşrebzâde Mehmed Arif Efendi (1275/1858) vermiştir.
Mecmuada icâreteyn, mukâtaa ve tapu ile ilgili yürürlükte olan fetvalar yer almaktadır. Bunların birleştikleri ortak nokta üçünün de bir tür icâreteyn yani çift bedelli kira akdi olmasıdır. Yani üçünde de “icâre-i muaccele” denilen peşin bir kira bedelinin yanı sıra “icâre-i müeccele” denilen ve belli periyotlarla düzenli tahsil edilen bir kira bedeli daha vardır. İcâreteyndaha ziyade vakıf binaların kiraya verilme usulü iken mukâtaa vakıf arsaların kiraya verilme usulüdür. Tapu ise mîrî arazinin çiftçilere kiralanma usulü olup geliri vakıflara tahsis edilen araziler de çiftçilere bu usulle kiralanmaktaydı. Her üç konunun da Osmanlı hukuku çalışanların yanı sıra farklı alanlarda çalışan tarihçiler için de önem arz ettiği, izahtan varestedir.