Daha ilkokuldayten, dedem Çamur Şevket'in manav
dükkanında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim
fazladan para üstleri sayesinde, alnının teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağım taktığım tabure sohbetlerinden kalına bir "çenebaz çamur"um...
Bunları bir kenara bırakırsak, esasında ben yalnızca,
1954 Mart'ının bir sis çocuğuyum...
Doyar mıyım ki zafer? Düşler görürüm ayak üstü..
Şöyle bir estirdim mi rüzgarımı dağılır düşlerimin sisi.
Daha ilkokuldayten, dedem Çamur Şevket'in manav
dükkanında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim
fazladan para üstleri sayesinde, alnının teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağım taktığım tabure sohbetlerinden kalına bir "çenebaz çamur"um...
Bunları bir kenara bırakırsak, esasında ben yalnızca,
1954 Mart'ının bir sis çocuğuyum...
Doyar mıyım ki zafer? Düşler görürüm ayak üstü..
Şöyle bir estirdim mi rüzgarımı dağılır düşlerimin sisi.