Mayıs 1808'de, Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart, I. Dünya Savaşı'na epey bir zaman varken, savaşın amacını ve Avrupa'nın "Hasta Adam" olarak adlandırdığı Osmanlı Devleti'ne bakışını net olarak şöyle ifade etmiştir:İstanbul kime kalacak? Meselenin esası daima budur.
İşte Çanakkale Savaşlan'ndaki olağanüstülük bundan kaynaklanır. Boğazlar, başkentin ve halifelik makamının kapısıdır. I. Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti için (katılsın ya da katılmasın) bir var olma ya da yok olma savaşıdır.
Tarihin başlangıcından beri, bu topraklar istilacılarını hiçbir zaman etmemiş, doğal olarak 1915te de aynısı olmuştur. Hayatlarını; kutsaydıkları, namus bildikleri vatan toprağı uğruna feda eden ve bu uğurda ölüme koşarak giden şehitlerimizin aziz hatırasına ithaf olunur. "Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana."
Mayıs 1808'de, Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart, I. Dünya Savaşı'na epey bir zaman varken, savaşın amacını ve Avrupa'nın "Hasta Adam" olarak adlandırdığı Osmanlı Devleti'ne bakışını net olarak şöyle ifade etmiştir:İstanbul kime kalacak? Meselenin esası daima budur.
İşte Çanakkale Savaşlan'ndaki olağanüstülük bundan kaynaklanır. Boğazlar, başkentin ve halifelik makamının kapısıdır. I. Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti için (katılsın ya da katılmasın) bir var olma ya da yok olma savaşıdır.
Tarihin başlangıcından beri, bu topraklar istilacılarını hiçbir zaman etmemiş, doğal olarak 1915te de aynısı olmuştur. Hayatlarını; kutsaydıkları, namus bildikleri vatan toprağı uğruna feda eden ve bu uğurda ölüme koşarak giden şehitlerimizin aziz hatırasına ithaf olunur. "Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana."