Çanakkale Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranları yetiştiren bir okul, Türk toplumunun bir ve beraber bir millet olma bilincine ererek kazandığı imtihandır. Tarihte birçok unutulup gitmiş zafer ve savaş vardır. Milletleri muzaffer kılan, kazandıkları zaferin ruh ve heyecanını gelecek kuşaklara aktarabilme başarılarıdır. Çanakkale Zaferi de Türk tarihi açısından unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken bir iftihar tablosudur. Çanakkale Savaşı'nın devam ettiği sırada Osmanlı devlet adamları, bu muazzam mücadeleyi halka doğru bir şekilde anlatmak, süre giden efsanevi mücadeleyi sonraki kuşaklara aktarmak ve savaş sırasında son derece önemli olan "savaş propagandası" yapmak amacıyla Osmanlı Devleti'nin en önemli tarihçi, yazar-çizer kadrosunu savaş alanına götürmüşlerdi. Bu seçilen şahıslardan en öne çıkanları; Yahya Kemal, Emin Ali, Kemal Behiç, Ziya Gökalp, Celal Nuri, Sami Paşazade Sezai, İsmail Hakkı, Enis Behiç, Mehmet Emin, Halil Edhem, Halit Fahri, Yunus Nadi, Mithat Cemal, Ahmet Refik, Hüseyin Rahmi, Ruşen Eşref, Hüseyin Cahit ve Falih Rıfkı'dır. Yeni nesillere ve millete Büyük Çanakkale Zaferi'ni aktarmak için yola çıkan devrin aydınları, savaş devam ederken birçok olayın canlı şahidi olmuşlardı. Böylelikle kalem ehlinin olayı canlı bir şekilde görmesi ve en güzel şekilde yazılar yazması beklenmişti. Çanakkale savaş alanlarını gezen, buradaki askerler ile konuşan aydınlar İstanbul'a döndüklerinde yaşadıklarını, görüp işittiklerini anlatan makaleler, şiirler kaleme almışlardı. Sonuçta yazarlar bekleneni verdiler ve elinizdeki eser ortaya çıktı. Bu açıdan elinizdeki eser, dönemin ruhunu göstermesi ve hemen daha o dönemde yazılmış olması bakımından da heyecan vericidir. Aynı zamanda Çanakkale Zaferi ile ilgili ilk anma eseri olması bakımından da ayrı bir öneme sahiptir.
Çanakkale Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranları yetiştiren bir okul, Türk toplumunun bir ve beraber bir millet olma bilincine ererek kazandığı imtihandır. Tarihte birçok unutulup gitmiş zafer ve savaş vardır. Milletleri muzaffer kılan, kazandıkları zaferin ruh ve heyecanını gelecek kuşaklara aktarabilme başarılarıdır. Çanakkale Zaferi de Türk tarihi açısından unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken bir iftihar tablosudur. Çanakkale Savaşı'nın devam ettiği sırada Osmanlı devlet adamları, bu muazzam mücadeleyi halka doğru bir şekilde anlatmak, süre giden efsanevi mücadeleyi sonraki kuşaklara aktarmak ve savaş sırasında son derece önemli olan "savaş propagandası" yapmak amacıyla Osmanlı Devleti'nin en önemli tarihçi, yazar-çizer kadrosunu savaş alanına götürmüşlerdi. Bu seçilen şahıslardan en öne çıkanları; Yahya Kemal, Emin Ali, Kemal Behiç, Ziya Gökalp, Celal Nuri, Sami Paşazade Sezai, İsmail Hakkı, Enis Behiç, Mehmet Emin, Halil Edhem, Halit Fahri, Yunus Nadi, Mithat Cemal, Ahmet Refik, Hüseyin Rahmi, Ruşen Eşref, Hüseyin Cahit ve Falih Rıfkı'dır. Yeni nesillere ve millete Büyük Çanakkale Zaferi'ni aktarmak için yola çıkan devrin aydınları, savaş devam ederken birçok olayın canlı şahidi olmuşlardı. Böylelikle kalem ehlinin olayı canlı bir şekilde görmesi ve en güzel şekilde yazılar yazması beklenmişti. Çanakkale savaş alanlarını gezen, buradaki askerler ile konuşan aydınlar İstanbul'a döndüklerinde yaşadıklarını, görüp işittiklerini anlatan makaleler, şiirler kaleme almışlardı. Sonuçta yazarlar bekleneni verdiler ve elinizdeki eser ortaya çıktı. Bu açıdan elinizdeki eser, dönemin ruhunu göstermesi ve hemen daha o dönemde yazılmış olması bakımından da heyecan vericidir. Aynı zamanda Çanakkale Zaferi ile ilgili ilk anma eseri olması bakımından da ayrı bir öneme sahiptir.