Cankız, dağların ve çağıldayarak akan soğuk suların sesine hayrandı. Kuzuların sesiyle, horozların ötüşüyle uyanmaya bayılırdı. Yaylalarda esen rüzgârları eşliğinde koşmayı, çiçek toplamayı ve arkadaşlarıyla doyasıya oynamayı özlüyordu. Toprak, çiçek, mavi gökyüzü ve dağlar; Cankız için özgürlük, sevgi ve doyasıya sınırsız yaşamak demekti. O, insanları sevdiği kadar, doğayı da seviyordu. Tabiatın koynunda yaşamaya bayılırdı. Akraba sevgisi, hayvan sevgisi ve doğa sevgisi onu besleyen en önemli yaşam kaynaklarıydı. Onun için köye gitmeyi, tatilini köyde, çok sevdiği insanların arasında geçirmeyi çok istiyordu. ..
Cankız, dağların ve çağıldayarak akan soğuk suların sesine hayrandı. Kuzuların sesiyle, horozların ötüşüyle uyanmaya bayılırdı. Yaylalarda esen rüzgârları eşliğinde koşmayı, çiçek toplamayı ve arkadaşlarıyla doyasıya oynamayı özlüyordu. Toprak, çiçek, mavi gökyüzü ve dağlar; Cankız için özgürlük, sevgi ve doyasıya sınırsız yaşamak demekti. O, insanları sevdiği kadar, doğayı da seviyordu. Tabiatın koynunda yaşamaya bayılırdı. Akraba sevgisi, hayvan sevgisi ve doğa sevgisi onu besleyen en önemli yaşam kaynaklarıydı. Onun için köye gitmeyi, tatilini köyde, çok sevdiği insanların arasında geçirmeyi çok istiyordu. ..