Cankız ile Berivan, göz açıp kapatıncaya kadar, kuzuları ile birlikte kendilerini bir ağacın üstünde buldular. Büyük bir hortum, onları uçan balon gibi, çiftliğin üstünde gezdiriyordu. İki arkadaş, düşmemek için dallara sarılırken, diğer yandan da kuzularını koruyorlardı. Ağaç havaya yükseldikçe, kimsenin onları kurtaramayacağını anlayan Berivan, ağlamayı bıraktı. Hatta bu seyahatten hoşlanmaya bile başladı.
O, çiftliğin üstünde döndükçe keyif almaya, kendisini eğlence parkında, atlıkarıncanın koltuğunda oturmuş hissediyordu. Ailelerinin bağırarak ve el, kol hareketleri yapmalarından, Çomar'ın havaya zıplayarak havlayışlarından ve sağa sola koşuşturmalarından hoşlanıyorlardı. Anne ve babalarının korkmamaları ve üzülmemeleri için el sallayarak;
"Hey! Biz buradayız! Korkmayın! Bakin, ne güzel geziyoruz."diyerek, seslerini duyurmaya çalıştılar. Fakat onların, seslerini duymaları imkânsızdı. Ne yazık ki, Cankız ile Berivan'ın eğlenceleri uzun sürmedi...
Cankız ile Berivan, göz açıp kapatıncaya kadar, kuzuları ile birlikte kendilerini bir ağacın üstünde buldular. Büyük bir hortum, onları uçan balon gibi, çiftliğin üstünde gezdiriyordu. İki arkadaş, düşmemek için dallara sarılırken, diğer yandan da kuzularını koruyorlardı. Ağaç havaya yükseldikçe, kimsenin onları kurtaramayacağını anlayan Berivan, ağlamayı bıraktı. Hatta bu seyahatten hoşlanmaya bile başladı.
O, çiftliğin üstünde döndükçe keyif almaya, kendisini eğlence parkında, atlıkarıncanın koltuğunda oturmuş hissediyordu. Ailelerinin bağırarak ve el, kol hareketleri yapmalarından, Çomar'ın havaya zıplayarak havlayışlarından ve sağa sola koşuşturmalarından hoşlanıyorlardı. Anne ve babalarının korkmamaları ve üzülmemeleri için el sallayarak;
"Hey! Biz buradayız! Korkmayın! Bakin, ne güzel geziyoruz."diyerek, seslerini duyurmaya çalıştılar. Fakat onların, seslerini duymaları imkânsızdı. Ne yazık ki, Cankız ile Berivan'ın eğlenceleri uzun sürmedi...