Sayılmak şiddetli bir sancıydı ve elleri bir zamanlar küçüktü. Çok koşmasındı, bakmasındı, oynamasındı ve aa ne ayıptı. Ağzından çıkacaklar ortalığı kirletmesindi, onun için avucunu erkenden ağzında tutsundu. Tuttu. Ekmek kırıntılarını halının, kilimin, ayak altında yolda, nerde bulursa üste bir yere koysundu. Koydu. Saçını bir güzel atkuyruğu yapsın ve ne çok sıkıp ne de gevşek bıraksındı. Bırakmadı. Etti, etmedi. Geldi zaman, gitti zaman. Boy verdi hayata, içi birikti. Elinde bir tutam lastikle kalakaldı sonra... Görmesindi, oynaşmasındı ve aa ne ayıp. Üstüne bi de üste çıkmasındı yaa çıkmasındı da altta kalanın canı çıksındı. Canı çıksındı da hem sizden hem kendinden, tövbe tövbe...
Sayılmak şiddetli bir sancıydı ve elleri bir zamanlar küçüktü. Çok koşmasındı, bakmasındı, oynamasındı ve aa ne ayıptı. Ağzından çıkacaklar ortalığı kirletmesindi, onun için avucunu erkenden ağzında tutsundu. Tuttu. Ekmek kırıntılarını halının, kilimin, ayak altında yolda, nerde bulursa üste bir yere koysundu. Koydu. Saçını bir güzel atkuyruğu yapsın ve ne çok sıkıp ne de gevşek bıraksındı. Bırakmadı. Etti, etmedi. Geldi zaman, gitti zaman. Boy verdi hayata, içi birikti. Elinde bir tutam lastikle kalakaldı sonra... Görmesindi, oynaşmasındı ve aa ne ayıp. Üstüne bi de üste çıkmasındı yaa çıkmasındı da altta kalanın canı çıksındı. Canı çıksındı da hem sizden hem kendinden, tövbe tövbe...