Bu kitap, Klasik Türk Edebiyatı'nın 16. asır temsilcilerinden şair Cebrî'nin tasavvufî- alegorik mahiyette kaleme aldığı Mihr ü Mah mesnevisini konu edinmektedir. Eser bir yönüyle, bütün bir Osmanlı edebiyatına hakim olan Batlamyus kozmogonisine uygun olarak Samanyolu Galaksisi'nin işleyişini aksettirmekte, diğer yandan vahdet-i vücûd öğretisi temelinde bir takım tasavvufi ıstılahları türlü alegorilerle okuyucuya sunmayı amaçlamaktadır. Mesnevînin sonunda söz konusu alegorilerin hangi anlamlara geldiği açıklanmakta ve okuyucuya çeşitli öğütler verilmektedir.
Mihr ü Mah özünde çift kahramanlı bir aşk hikayesi şeklinde kaleme alınmış olsa da simgesel anlamda İlahi aşkın talibi Mihr'in sınanmak, arınmak,erginlenmek ve birlikle ebedîleşerek nihayete eren manevî dönüşümünün yol hikayesidir. Mihr, hikaye boyunca gerçek aşkın ateşinde yanarak ezelde aşina olduğu sevgiliyi bulma ve o yolda kemale ermeye yazgılı bir âşık hüviyetindedir.
Bu kitap, Klasik Türk Edebiyatı'nın 16. asır temsilcilerinden şair Cebrî'nin tasavvufî- alegorik mahiyette kaleme aldığı Mihr ü Mah mesnevisini konu edinmektedir. Eser bir yönüyle, bütün bir Osmanlı edebiyatına hakim olan Batlamyus kozmogonisine uygun olarak Samanyolu Galaksisi'nin işleyişini aksettirmekte, diğer yandan vahdet-i vücûd öğretisi temelinde bir takım tasavvufi ıstılahları türlü alegorilerle okuyucuya sunmayı amaçlamaktadır. Mesnevînin sonunda söz konusu alegorilerin hangi anlamlara geldiği açıklanmakta ve okuyucuya çeşitli öğütler verilmektedir.
Mihr ü Mah özünde çift kahramanlı bir aşk hikayesi şeklinde kaleme alınmış olsa da simgesel anlamda İlahi aşkın talibi Mihr'in sınanmak, arınmak,erginlenmek ve birlikle ebedîleşerek nihayete eren manevî dönüşümünün yol hikayesidir. Mihr, hikaye boyunca gerçek aşkın ateşinde yanarak ezelde aşina olduğu sevgiliyi bulma ve o yolda kemale ermeye yazgılı bir âşık hüviyetindedir.