Muhteşem manzara karşısında ve çocukluk anılarımın eşliğinde çıtır simitle sabah kahvaltısı yapmaktan mutluyum. Martılar kayalıklarda vahşi bir ezgi tutturmuşlar, çığlık çığlığa. Bir martı, kocaman beyaz kanatlarını açıp yükseklerde duruyor ve süzülerek ışıltılı sulara iniyor. Uçları kara benekli kanatlarını usul usul yelpazeleyip tekrar göğe yükseliyor. Kanatlarının hareketi, kayalara çarpan dalgaların sesiyle uyumlu bir gelin gibi dans ediyor. Birden martılar iki oluyor, birlikte dans ediyorlar. Dansın ritmi hızlanıyor birden. Bir kanat vuruşuyla ışıklı maviliğe birlikte pike yapıyorlar. Kanatlarının ucu suya değip ıslanıyor. Birlikte, yan yana ıslak maviliği yalayarak uçuyorlar. Hızlanan esintiyle turuncu gagaları yukarı, güneşe doğru uzanıyor. Güneşin yansımaları arasında kanatlarını birbirine sürterek, kıvrak danslarını görsel bir şölene dönüştürüyorlar. Ansızın güçlü gagaları, vahşi ezginin eşliğinde birbirine vuruyor. Suların camgöbeği maviliğine kanatlarının ak gölgesi düşüyor. Anılarım sanki martılarla dans ediyor.
Birden kırmızı giysili küçük bir kız beliriyor kumların üzerinde; ellerini iki yana açmış uçar gibi koşuyor. Onunla birlikte, toprak yolun kıyısındaki ebegümeçlerinin üzerinden sarı benekli el gibi kocaman bir kelebek de havalanıp uçmaya başlıyor. Küçük kız sekerek kelebeğin peşinden koşuyor. Kelebek, dantel kanatlarının altın tozlarını ışıldatarak dans ediyor. Geniş eğriler çizerek yükselip alçalıyor. Küçük kızın kırmızı bantlı sandaletlerine kum doluyor. Onları çözüp eline alıyor. Etekleri uçuşuyor. Sarı örgülü saçlarının ucundaki kurdeleler esintiyle savrulup çözülüyor. Kırmızı giysili kız kelebekle dans ediyor. Peşinden koşarak küçük elleri ile kelebeği yakalamaya çalışıyor. Kelebek ebegümeçlerinin üzerine bir konup bir uçuyor, dantel kanatlarını havaya dikip titretiyor, tekrar uçuyor ve yükseliyor. Küçük kız sıçrayarak koşuyor. Küçük kız ve kelebek, ikisi birlikte yükseliyor, güneşin altın tozlarına karışıp gözden kayboluyorlar.
Muhteşem manzara karşısında ve çocukluk anılarımın eşliğinde çıtır simitle sabah kahvaltısı yapmaktan mutluyum. Martılar kayalıklarda vahşi bir ezgi tutturmuşlar, çığlık çığlığa. Bir martı, kocaman beyaz kanatlarını açıp yükseklerde duruyor ve süzülerek ışıltılı sulara iniyor. Uçları kara benekli kanatlarını usul usul yelpazeleyip tekrar göğe yükseliyor. Kanatlarının hareketi, kayalara çarpan dalgaların sesiyle uyumlu bir gelin gibi dans ediyor. Birden martılar iki oluyor, birlikte dans ediyorlar. Dansın ritmi hızlanıyor birden. Bir kanat vuruşuyla ışıklı maviliğe birlikte pike yapıyorlar. Kanatlarının ucu suya değip ıslanıyor. Birlikte, yan yana ıslak maviliği yalayarak uçuyorlar. Hızlanan esintiyle turuncu gagaları yukarı, güneşe doğru uzanıyor. Güneşin yansımaları arasında kanatlarını birbirine sürterek, kıvrak danslarını görsel bir şölene dönüştürüyorlar. Ansızın güçlü gagaları, vahşi ezginin eşliğinde birbirine vuruyor. Suların camgöbeği maviliğine kanatlarının ak gölgesi düşüyor. Anılarım sanki martılarla dans ediyor.
Birden kırmızı giysili küçük bir kız beliriyor kumların üzerinde; ellerini iki yana açmış uçar gibi koşuyor. Onunla birlikte, toprak yolun kıyısındaki ebegümeçlerinin üzerinden sarı benekli el gibi kocaman bir kelebek de havalanıp uçmaya başlıyor. Küçük kız sekerek kelebeğin peşinden koşuyor. Kelebek, dantel kanatlarının altın tozlarını ışıldatarak dans ediyor. Geniş eğriler çizerek yükselip alçalıyor. Küçük kızın kırmızı bantlı sandaletlerine kum doluyor. Onları çözüp eline alıyor. Etekleri uçuşuyor. Sarı örgülü saçlarının ucundaki kurdeleler esintiyle savrulup çözülüyor. Kırmızı giysili kız kelebekle dans ediyor. Peşinden koşarak küçük elleri ile kelebeği yakalamaya çalışıyor. Kelebek ebegümeçlerinin üzerine bir konup bir uçuyor, dantel kanatlarını havaya dikip titretiyor, tekrar uçuyor ve yükseliyor. Küçük kız sıçrayarak koşuyor. Küçük kız ve kelebek, ikisi birlikte yükseliyor, güneşin altın tozlarına karışıp gözden kayboluyorlar.