Bir Osmanlı kroniği olan Vâkıât-ı Sultan Cem, Türk gözüyle batılıları değerlendiren ve Şehzade Cem hakkında yazılmış ilk eser olma özelliğini taşımaktadır. Şehzade Cem, Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek Hatun'dan olma oğludur. Fatih Sultan Mehmed'in vefatının ardından şehzade Cem ve kardeşi Şehzade Bayezid arasında yaşanan taht kavgaları, Cem'i Rodos Şövalyelerine sığınma mecburiyetinde bırakmıştır. Şehzade Cem'in esaret yıllarının bizzat görgü tanıklarının kaleminden anlatıldığı bu eser, bir benzerinin daha bulunmaması bakımından oldukça kıymetlidir.
Eserin asıl yazarı bilinmemekle birlikte Şehzade Cem'in maiyetinde bulunanlardan biri tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır. Mehmed Arif, bu eserin şehzadenin ölünceye kadar yanından ayrılmayan defterdârı Haydar Çelebi tarafından yazılmış olabileceğini söylemektedir.
Haydar Çelebi, Cem Sultan'ın defterdârı ve en yakınındaki yol arkadaşıdır. Sivrihisar doğumlu olup, Cem ile birlikte Rodos'a gitmiş ve esir olduğu günlerde de onun yanından hiç ayrılmamıştır. Şehzade Cem'in ölümünden sonra da vefat haberini, onun eşyaları, maymunu ve papağanı ile birlikte İstanbul'a getirmiş ve papağana öğrettiği II. Bayezid'i övücü sözlerle hayatını kurtarmıştır.
Vâkıât-ı Sultan Cem, önemli bir eser olması sebebiyle geçmişte sadeleştirilmiş birkaç baskısı bulunmaktadır. Bu eserin, Viyana Millî Kütüphanesi (Mxt. 201 Flügel 1213), Sait Paşa Kütüphanesi ve Şevket Rado'nun şahsi kütüphanesinde olmak üzere bilinen 3 yazma nüshası bulunmaktadır. İlk olarak, Sait Paşa Kütüphanesindeki nüshası eski harflerle Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası'nda yayımlanmıştır. (M. Arif 1913)
1997 yılında eserin tenkitli metni, Fransızca çevirisi ve Viyana nüshasının tıpkı-basımı da yayımlanmıştır (Vatin 1997: 117-253)
Bir Osmanlı kroniği olan Vâkıât-ı Sultan Cem, Türk gözüyle batılıları değerlendiren ve Şehzade Cem hakkında yazılmış ilk eser olma özelliğini taşımaktadır. Şehzade Cem, Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek Hatun'dan olma oğludur. Fatih Sultan Mehmed'in vefatının ardından şehzade Cem ve kardeşi Şehzade Bayezid arasında yaşanan taht kavgaları, Cem'i Rodos Şövalyelerine sığınma mecburiyetinde bırakmıştır. Şehzade Cem'in esaret yıllarının bizzat görgü tanıklarının kaleminden anlatıldığı bu eser, bir benzerinin daha bulunmaması bakımından oldukça kıymetlidir.
Eserin asıl yazarı bilinmemekle birlikte Şehzade Cem'in maiyetinde bulunanlardan biri tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır. Mehmed Arif, bu eserin şehzadenin ölünceye kadar yanından ayrılmayan defterdârı Haydar Çelebi tarafından yazılmış olabileceğini söylemektedir.
Haydar Çelebi, Cem Sultan'ın defterdârı ve en yakınındaki yol arkadaşıdır. Sivrihisar doğumlu olup, Cem ile birlikte Rodos'a gitmiş ve esir olduğu günlerde de onun yanından hiç ayrılmamıştır. Şehzade Cem'in ölümünden sonra da vefat haberini, onun eşyaları, maymunu ve papağanı ile birlikte İstanbul'a getirmiş ve papağana öğrettiği II. Bayezid'i övücü sözlerle hayatını kurtarmıştır.
Vâkıât-ı Sultan Cem, önemli bir eser olması sebebiyle geçmişte sadeleştirilmiş birkaç baskısı bulunmaktadır. Bu eserin, Viyana Millî Kütüphanesi (Mxt. 201 Flügel 1213), Sait Paşa Kütüphanesi ve Şevket Rado'nun şahsi kütüphanesinde olmak üzere bilinen 3 yazma nüshası bulunmaktadır. İlk olarak, Sait Paşa Kütüphanesindeki nüshası eski harflerle Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası'nda yayımlanmıştır. (M. Arif 1913)
1997 yılında eserin tenkitli metni, Fransızca çevirisi ve Viyana nüshasının tıpkı-basımı da yayımlanmıştır (Vatin 1997: 117-253)