“ORi eski güzel günlere geri döndüğünü hayal etti. Meydanda ailecek el ele büyük bir çember oluşturdukları günleri düşündü. Köyündeki gün doğumlarını hatırladı, sabahın mis kokusunu içine çekti. Titremeye başladı. Ne kadar derinden hayal kurarsa o kadar titriyordu. Havanın soğumaya başlaması mı yoksa yaşadıkları yüzünden mi bilemiyordu ama ORi çok üşüyordu. Gayri ihtiyarı Gremij'e sokuldu. Onun bu hareketine bir anlam veremeyen Gremij birdenbire irkilse de hemen sonra onu kendine çekerek ısınması için kollarına omzuna doladı.”
Bir ilk eser ile büyük sözler söylemek kimilerine komik gelebilir. Fakat derin sessizlikler en deneyimli okurları bile korkutabilir. Mercan Alper çemberini çizdi. Doğanın kucağında yükselttiğimiz taş bloklar, çürümüşlük, kopukluk ve boğulmuşluklar Mercan Alper'in kelime zincirleriyle çevrelediği ve bizleri içerisine davet ettiği bu çemberin dışında. Peki sen, sen çemberin neresindesin? Üstelik yön yok, taraf yok. Sen varsın, bir de çember.
“ORi eski güzel günlere geri döndüğünü hayal etti. Meydanda ailecek el ele büyük bir çember oluşturdukları günleri düşündü. Köyündeki gün doğumlarını hatırladı, sabahın mis kokusunu içine çekti. Titremeye başladı. Ne kadar derinden hayal kurarsa o kadar titriyordu. Havanın soğumaya başlaması mı yoksa yaşadıkları yüzünden mi bilemiyordu ama ORi çok üşüyordu. Gayri ihtiyarı Gremij'e sokuldu. Onun bu hareketine bir anlam veremeyen Gremij birdenbire irkilse de hemen sonra onu kendine çekerek ısınması için kollarına omzuna doladı.”
Bir ilk eser ile büyük sözler söylemek kimilerine komik gelebilir. Fakat derin sessizlikler en deneyimli okurları bile korkutabilir. Mercan Alper çemberini çizdi. Doğanın kucağında yükselttiğimiz taş bloklar, çürümüşlük, kopukluk ve boğulmuşluklar Mercan Alper'in kelime zincirleriyle çevrelediği ve bizleri içerisine davet ettiği bu çemberin dışında. Peki sen, sen çemberin neresindesin? Üstelik yön yok, taraf yok. Sen varsın, bir de çember.