1800 lü yılların Kerkük Musulundan,Kurttuluş savaşına, oradan günümüze kadar uzanan yolda atalarını arayan Afife'nin hikayesi.
Gözlerimi dikmiş, elimdeki siyah beyaz fotoğrafa bakıyorum. Gözlerim, yılların basıncı ile kırışmış fotoğrafı delip geçiyor sanki. Göğsümde sakladığım, günler geceler boyu seyrederek ezberime aldığım fotoğraf, atalarımın fotoğrafı… Beni ait olduğum topraklara çağıran büyük büyükbabam ve büyük büyükannem, bir de onların çocukları, yani dedemin çocukluğu.
Bu fotoğrafı sende durak yaptık. Sen son kuşaksın Afife. Fısıltılarımızı bu kağıt parçasının kırışıklarında boğma. Duy bizi. Bul bizi. Kavuştur bizi.” der gibiler…
1800 lü yılların Kerkük Musulundan,Kurttuluş savaşına, oradan günümüze kadar uzanan yolda atalarını arayan Afife'nin hikayesi.
Gözlerimi dikmiş, elimdeki siyah beyaz fotoğrafa bakıyorum. Gözlerim, yılların basıncı ile kırışmış fotoğrafı delip geçiyor sanki. Göğsümde sakladığım, günler geceler boyu seyrederek ezberime aldığım fotoğraf, atalarımın fotoğrafı… Beni ait olduğum topraklara çağıran büyük büyükbabam ve büyük büyükannem, bir de onların çocukları, yani dedemin çocukluğu.
Bu fotoğrafı sende durak yaptık. Sen son kuşaksın Afife. Fısıltılarımızı bu kağıt parçasının kırışıklarında boğma. Duy bizi. Bul bizi. Kavuştur bizi.” der gibiler…