Bu kitap Afet Ilgaz'ın yedi hikaye kitabından biridir. Elinizdeki kitaptan önce Bedriye, Başörtülüler (1965 T.D.K. Hikaye ödülü), Halk Hikayeleri, Toprak İnsanları, bundan sonra da Ölü Bir Kadın Yazar ve Kazdağı Öyküleri gelir.
On roman ve dört deneme kitabının yazarı olmasına ve bir gazetede köşe yazarlığı yapmasına rağmen kendisi her şeyden önce bir hikayeci olarak bilinir.
Kitapta karartma geceleriyle hatırlanan 2. Dünya savaşının genel havası aksettirilmekle birlikte, seçilen özel mekanlar o yılların Tophane'deki sıkıyönetim ve Sultanahmet Cezaevidir.
Gece, alarm çalındığında mahkumların zincire bağlanarak uzun bir konvoy oluşturdukları halde sığınaklara götürüldüğü, alt katta solcuların, üstte Turancıların misafir” edildiği bir garip hapishane. Şimdi otel olarak kullanılan, birçok ünlüyü, özellikle yazar ve gazeteciyi misafir etmiş olan Sultanahmet'te de ilginç olaylar yaşanmaktadır. Hatta işin içine “İmralı” bile girer.
Bu kitap, bir sebeple hapishaneye düşmüş tutukluların insani yönlerini yakalamaya çalışmaktadır. İdamlık mahkumda bile, bu topraklara mahsus o yiğitlik, dayanıklılık, affedicilik, merhamet, göz yaşartıcı bir insanlık tablosu halinde ortaya çıkar.
Bu sebeplerden dolayı ilk baskısı 1974'te “Sınıf” yayınlarından çıkan kitabın ikinci baskısının, okuyucunun yoğun ilgisini çekeceğini sanıyoruz. ”
Bu kitap Afet Ilgaz'ın yedi hikaye kitabından biridir. Elinizdeki kitaptan önce Bedriye, Başörtülüler (1965 T.D.K. Hikaye ödülü), Halk Hikayeleri, Toprak İnsanları, bundan sonra da Ölü Bir Kadın Yazar ve Kazdağı Öyküleri gelir.
On roman ve dört deneme kitabının yazarı olmasına ve bir gazetede köşe yazarlığı yapmasına rağmen kendisi her şeyden önce bir hikayeci olarak bilinir.
Kitapta karartma geceleriyle hatırlanan 2. Dünya savaşının genel havası aksettirilmekle birlikte, seçilen özel mekanlar o yılların Tophane'deki sıkıyönetim ve Sultanahmet Cezaevidir.
Gece, alarm çalındığında mahkumların zincire bağlanarak uzun bir konvoy oluşturdukları halde sığınaklara götürüldüğü, alt katta solcuların, üstte Turancıların misafir” edildiği bir garip hapishane. Şimdi otel olarak kullanılan, birçok ünlüyü, özellikle yazar ve gazeteciyi misafir etmiş olan Sultanahmet'te de ilginç olaylar yaşanmaktadır. Hatta işin içine “İmralı” bile girer.
Bu kitap, bir sebeple hapishaneye düşmüş tutukluların insani yönlerini yakalamaya çalışmaktadır. İdamlık mahkumda bile, bu topraklara mahsus o yiğitlik, dayanıklılık, affedicilik, merhamet, göz yaşartıcı bir insanlık tablosu halinde ortaya çıkar.
Bu sebeplerden dolayı ilk baskısı 1974'te “Sınıf” yayınlarından çıkan kitabın ikinci baskısının, okuyucunun yoğun ilgisini çekeceğini sanıyoruz. ”