“Yaşlısından gencine herkes teker teker geldi, köyün ortasına bırakılan kesik başa yaklaştı, bir yıl önce yakından gördükleri hükümdarlarına benzemediğini söyleyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştılar. Akıllarını kurcalayan benzeyip benzememe tartışması çok kısa sürdü; merak, çok geçmeden yerini büyük korkuya bıraktı.
Süleyman Çelebi'nin başını kesen genç adam kesik başın çevresini saranları yatıştırmaya çalıştı; “Durun, beni dinleyin. Başını kestiğimiz hükümdar, artık hükümdar değil. Musa Çelebi'den kaçıyordu. Biz öldürmesek, Musa Çelebi'nin adamları yakalayıp öldürecekti!““
“Köyün çevresini sarın!“ oldu ikinci emri Musa Çelebi'nin. “Hükümdarlarının başını kesmeye cesaret eden bu köyü ateşe verin. Genç yaşlı ayırmadan öldürün hepsini. Köyde bir tek canlı kalmasın.“
“Yaşlısından gencine herkes teker teker geldi, köyün ortasına bırakılan kesik başa yaklaştı, bir yıl önce yakından gördükleri hükümdarlarına benzemediğini söyleyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştılar. Akıllarını kurcalayan benzeyip benzememe tartışması çok kısa sürdü; merak, çok geçmeden yerini büyük korkuya bıraktı.
Süleyman Çelebi'nin başını kesen genç adam kesik başın çevresini saranları yatıştırmaya çalıştı; “Durun, beni dinleyin. Başını kestiğimiz hükümdar, artık hükümdar değil. Musa Çelebi'den kaçıyordu. Biz öldürmesek, Musa Çelebi'nin adamları yakalayıp öldürecekti!““
“Köyün çevresini sarın!“ oldu ikinci emri Musa Çelebi'nin. “Hükümdarlarının başını kesmeye cesaret eden bu köyü ateşe verin. Genç yaşlı ayırmadan öldürün hepsini. Köyde bir tek canlı kalmasın.“