Nisan Ayının ortalarına doğruydu.
Akşam vakti geçmişi Konya'ya varmıştık. Mevlana Türbesine yakın bir yere durmuşuz.
Gözüm içerde yemekleri söylerken ben dışarı çıkmıştım.
Hz. Mevlana az ötemizdeydi. Soğuktu dışarısı.
Ziyaret edemeyecek olmanın hüznü soğuk havanın etkisini unutturuyordu. Kollarımı açtım:" Sana geleceğim, söz" dedim, sesli düşünerek…
Yola çıktık, hakikaten uzun ve ince…
Garip duygular içindeyim ne olduğunu anlamadığım.
Arabayı gidebileceği son hıza ulaştırırken bir türkü başlıyordu. "Kaşlarını eğdirirsin…"
Dedim ki: "Gözüm, bunun altısı yedisi yok mu?"
Öyle huzurlu öyle rahat bir hâl ki, yürüsem daha hızlı giderim diye geçiriyorum aklımdan.
Bana bir şeyler oluyor. Gözüm, "Kurban, uçuyorsun" dedi.
"Aşk insanı uçurur gözüm," dedim başıma gelecekleri bilemeden…
Çok sürmedi, sadece üç ay sonra Konya'daydım.
Konya'ya kadar ağladım…
Bir katre düştü yüreğime, yaktı…
Ummanın varlığından haberdar olmak, katreyi yürekte ummana çevirdi.
O, O'ndandı, O da, O'ndan…
Nisan Ayının ortalarına doğruydu.
Akşam vakti geçmişi Konya'ya varmıştık. Mevlana Türbesine yakın bir yere durmuşuz.
Gözüm içerde yemekleri söylerken ben dışarı çıkmıştım.
Hz. Mevlana az ötemizdeydi. Soğuktu dışarısı.
Ziyaret edemeyecek olmanın hüznü soğuk havanın etkisini unutturuyordu. Kollarımı açtım:" Sana geleceğim, söz" dedim, sesli düşünerek…
Yola çıktık, hakikaten uzun ve ince…
Garip duygular içindeyim ne olduğunu anlamadığım.
Arabayı gidebileceği son hıza ulaştırırken bir türkü başlıyordu. "Kaşlarını eğdirirsin…"
Dedim ki: "Gözüm, bunun altısı yedisi yok mu?"
Öyle huzurlu öyle rahat bir hâl ki, yürüsem daha hızlı giderim diye geçiriyorum aklımdan.
Bana bir şeyler oluyor. Gözüm, "Kurban, uçuyorsun" dedi.
"Aşk insanı uçurur gözüm," dedim başıma gelecekleri bilemeden…
Çok sürmedi, sadece üç ay sonra Konya'daydım.
Konya'ya kadar ağladım…
Bir katre düştü yüreğime, yaktı…
Ummanın varlığından haberdar olmak, katreyi yürekte ummana çevirdi.
O, O'ndandı, O da, O'ndan…