Oscar Wilde'ın ilk kez 1895'te sahnelenen ve bir başyapıt olarak değerlendirilen oyunu Ciddi Olmanın Önemi, katı Viktorya ahlakının tehlikelerini mizahla öğütüyor.
Aslında Wilde'ın da belirttiği gibi baştan sona hafif, saf ve neşeli bir saçmalık içeriyor bu komedi.
Hatta oyuna konu olan entrikalar, evlilik planları, hayalî kimlikler, küçümseyici akraba kişilikler bile bütünde önemsizleşip saçmalığın zekice kurgulanmış güldürüsüne perde aralıyor.
İki kadın; Gwendolen Fairfax ile Cecily Cardew, bir adama tutulurlar.
Ama ortada gerçek kimliğini gizleyen ve kendini Gwendolen'a Ernest ismiyle tanıtmaktan sıkılmayan aylak biri vardır.
Dahası, bu aylağın yanına aynı yalanla bir de arkadaşı Algernon eklenir. Cecily'ye kendini Ernest olarak tanıtan Algernon'la birlikte işler iyice karışır.
Yalanlar sarmalında yolları kesişen bu dörtlü bir araya geldiğinde, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı gerçeğiyle yüzleşir.
Oscar Wilde'ın ilk kez 1895'te sahnelenen ve bir başyapıt olarak değerlendirilen oyunu Ciddi Olmanın Önemi, katı Viktorya ahlakının tehlikelerini mizahla öğütüyor.
Aslında Wilde'ın da belirttiği gibi baştan sona hafif, saf ve neşeli bir saçmalık içeriyor bu komedi.
Hatta oyuna konu olan entrikalar, evlilik planları, hayalî kimlikler, küçümseyici akraba kişilikler bile bütünde önemsizleşip saçmalığın zekice kurgulanmış güldürüsüne perde aralıyor.
İki kadın; Gwendolen Fairfax ile Cecily Cardew, bir adama tutulurlar.
Ama ortada gerçek kimliğini gizleyen ve kendini Gwendolen'a Ernest ismiyle tanıtmaktan sıkılmayan aylak biri vardır.
Dahası, bu aylağın yanına aynı yalanla bir de arkadaşı Algernon eklenir. Cecily'ye kendini Ernest olarak tanıtan Algernon'la birlikte işler iyice karışır.
Yalanlar sarmalında yolları kesişen bu dörtlü bir araya geldiğinde, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı gerçeğiyle yüzleşir.