Cılavuz gerçekten doğudan ülkeye doğan güneşti. Küçük yaştaki öğrencilerle, liseli öğrencilerin ilişkileri bir düzen içindeydi. Oldukça sosyal ve aktiftiler. O küçük yaşta ülkenin sorunlarının ağırlığını omuzlarında taşıyan el değmemiş yayla çiçekleriydi. Gerçek öğretmenliği onlardan öğrendim. Birbirimize öğretmenlik yaptık. Sınıflarda şiir, roman, öykü örnekleri üzerinde tartışırdık. Şimdi bu çocuklardan yazar, şair olarak eser verenler var. Hatta “Cılavuz Romanın Yazarı Turan Kayıkçı “ o zaman küçük bir öğrenciydi.
Hafta sonları bayraktöreninde okulun eğitsel kolları etkinliklerini anlatırlardı. Kültür ve Edebiyat Kolu görevlisinin o hafta çıkan yeni kitaplar ve sanat dünyasından haberler vermesi beni çok etkilemişti.
Okulun her yıl seçimle gelen öğrenci örgütü vardı. Okulda kurulu eğitsel kollardan, birer başkan ve bir genel başkandan olurdu. Seçimlere birden çok gurup katılırdı. Seçime giren guruplar, bir hafta boyunca duvar gazetelerinde ve okulun sesli cihazıyla seçim konuşması yaparlardı. Hatta bir öğrencinin konuşmasını Fransızca yapmasını hiç unutamam. Okulda yaşanılanlar çağdaş demokrasinin bir örneğiydi.
Süleyman Aydın
Edebiyat Öğretmeni
Cılavuz gerçekten doğudan ülkeye doğan güneşti. Küçük yaştaki öğrencilerle, liseli öğrencilerin ilişkileri bir düzen içindeydi. Oldukça sosyal ve aktiftiler. O küçük yaşta ülkenin sorunlarının ağırlığını omuzlarında taşıyan el değmemiş yayla çiçekleriydi. Gerçek öğretmenliği onlardan öğrendim. Birbirimize öğretmenlik yaptık. Sınıflarda şiir, roman, öykü örnekleri üzerinde tartışırdık. Şimdi bu çocuklardan yazar, şair olarak eser verenler var. Hatta “Cılavuz Romanın Yazarı Turan Kayıkçı “ o zaman küçük bir öğrenciydi.
Hafta sonları bayraktöreninde okulun eğitsel kolları etkinliklerini anlatırlardı. Kültür ve Edebiyat Kolu görevlisinin o hafta çıkan yeni kitaplar ve sanat dünyasından haberler vermesi beni çok etkilemişti.
Okulun her yıl seçimle gelen öğrenci örgütü vardı. Okulda kurulu eğitsel kollardan, birer başkan ve bir genel başkandan olurdu. Seçimlere birden çok gurup katılırdı. Seçime giren guruplar, bir hafta boyunca duvar gazetelerinde ve okulun sesli cihazıyla seçim konuşması yaparlardı. Hatta bir öğrencinin konuşmasını Fransızca yapmasını hiç unutamam. Okulda yaşanılanlar çağdaş demokrasinin bir örneğiydi.
Süleyman Aydın
Edebiyat Öğretmeni