Çağdaş dünyada sosyal ve düşünsel ihtiyaçlardan ötürü cinsel olayların tam olarak bilinmesi bir zorunluluk olarak kendisini dayatıyor. Bir bilim olarak artık seksolojiden bahsetme hakkımız var. Acaba geniş yığınların gözünde de durum aynı mı?
Genel olarak, cinsel ilişkilerin sıklığı; ırka, iklime, mesleğe ve yaşanan çevreye bağlı olduğu söylenir.
Fakat, böyle bir savın, 45 yaşına rağmen kendisi ile günde üç kez sevişmek isteyen kocasının 'normal' olup olmadığını öğrenmek isteyen bir kadının kaygısı önünde hiç bir pratik değeri yoktur.
Çağdaş dünyada sosyal ve düşünsel ihtiyaçlardan ötürü cinsel olayların tam olarak bilinmesi bir zorunluluk olarak kendisini dayatıyor. Bir bilim olarak artık seksolojiden bahsetme hakkımız var. Acaba geniş yığınların gözünde de durum aynı mı?
Genel olarak, cinsel ilişkilerin sıklığı; ırka, iklime, mesleğe ve yaşanan çevreye bağlı olduğu söylenir.
Fakat, böyle bir savın, 45 yaşına rağmen kendisi ile günde üç kez sevişmek isteyen kocasının 'normal' olup olmadığını öğrenmek isteyen bir kadının kaygısı önünde hiç bir pratik değeri yoktur.