“Yok yok ölmedin sen. “Umut susar” demiştin “ölümde”,umutlarım susmadı. Yaşadığını, soluk alıp verdiğini, nefesini hissediyorum iliklerimde hala. Ama bizimki ölümden beter biliyor musun? Yokluğuna alışamadım, alışamadım…Keşke unutabilseydim.”
Farklı farklı insanlar, farklı farklı yaşamlar. Tek ortak noktaları aynı yerde olmalarıydı.
Yazar, onların belki de hiç biriyle konuşmamıştı.Onlara yazdığı yaşam sadece düşsel bir fantezi olabilirdi. Ama ne olursa olsun yaşadıklarımızda ya da yaşayamadıklarımızda buluşuyor, aşkı duyumsuyorduk hiç olmadığı kadar…Bazen isyan ediyor, bazen gülümsüyorduk sessizce “Çıplak Düşler Kahvesi”nde
“Yok yok ölmedin sen. “Umut susar” demiştin “ölümde”,umutlarım susmadı. Yaşadığını, soluk alıp verdiğini, nefesini hissediyorum iliklerimde hala. Ama bizimki ölümden beter biliyor musun? Yokluğuna alışamadım, alışamadım…Keşke unutabilseydim.”
Farklı farklı insanlar, farklı farklı yaşamlar. Tek ortak noktaları aynı yerde olmalarıydı.
Yazar, onların belki de hiç biriyle konuşmamıştı.Onlara yazdığı yaşam sadece düşsel bir fantezi olabilirdi. Ama ne olursa olsun yaşadıklarımızda ya da yaşayamadıklarımızda buluşuyor, aşkı duyumsuyorduk hiç olmadığı kadar…Bazen isyan ediyor, bazen gülümsüyorduk sessizce “Çıplak Düşler Kahvesi”nde