“Çizgilerin yokken kendini nasıl hissediyorsun söyle bakalım.” diye soruyor büyük babam.
“Bazen unutuyorum.” Diyorum.
Büyük babam iç çekiyor, sonra da gülüyor.
“Günün birinde tamamen unutacaksın.” Diyor.
Sanırım bu pek mümkün değil. Yaşadığımız düzlükte büyük bir boy aynası yok ama su içmek için sıklıkla uğradığımız bir nehir var. Suya eğildiğimde kendimi görmekten pek hoşnut olduğumu söyleyemem bu yüzden. Sırtı süt beyaz olan bir zebrayla burun buruna gelmek çok tuhaf bir duygu! Üstelik o benim! İnanın o an canım su içmek bile istemiyor.
“Çizgilerin yokken kendini nasıl hissediyorsun söyle bakalım.” diye soruyor büyük babam.
“Bazen unutuyorum.” Diyorum.
Büyük babam iç çekiyor, sonra da gülüyor.
“Günün birinde tamamen unutacaksın.” Diyor.
Sanırım bu pek mümkün değil. Yaşadığımız düzlükte büyük bir boy aynası yok ama su içmek için sıklıkla uğradığımız bir nehir var. Suya eğildiğimde kendimi görmekten pek hoşnut olduğumu söyleyemem bu yüzden. Sırtı süt beyaz olan bir zebrayla burun buruna gelmek çok tuhaf bir duygu! Üstelik o benim! İnanın o an canım su içmek bile istemiyor.